Zeytinime dokunma
Resmi Gazetede, zeytinliklerde madencilik faaliyetlerine izin çıktı haberi yayımlanınca haklı olarak bütün ülkede ve Muğla’mızda vatandaşlar çok büyük bir tepki gösterdiler. Birçok kurum ve kuruluş yürütmeyi durdurma kararı için davalar açtılar. Dernekler ve vatandaşlar imza kampanyası düzenleyerek protesto eylemlerine başladılar. Savaş karambolünde zeytin ağaçlarına kıyacak yasanın çıkması hepimizi çok üzdü. Bu yasa, Türkiye’de zeytincilik adına kapkara günlerin yaşanacağının habercisidir. Muğla’da zeytincilik yapan ve buradan geçimini sağlayan vatandaşlarımızın yanındayız ve bu karar kalkıncaya kadar her daim yanlarında olacağız. Zeytinimize dokunmayın. Muğla’da 17 milyon zeytin ağacı maden yönetmenliği tehdidi altında olup özellikle Lagina- Turgut – Gökgedik yöresinde birçok ağaç kıyıma uğramaktadır. Yatağan Yaşam Derneği başkanı Kazım Erol ve arkadaşları bu kıyıma dur demek için yıllardan beri haklı olarak mücadele etmektedirler. Dava üstüne davalar açarak hukuki yollardan haklarını aramaktadırlar. Burada sadece zeytin ağaçları değil, fıstık çamları da tehdit altındadır. Köylüler bu sıkıntılarını dile getiren çeşitli eylemlerle haklarını arasalar da maden şirketi inatla faaliyetini sürdürmektedir. Şubat ayı içinde aldığımız iki habere çok sevindik. İlçemize bağlı Hisarardı Köyü yakınındaki cennet ormanlarla kaplı alanda özel bir şirket tarafından işletilmek istenen 330 hektarlık alandaki feldspat madeni projesi ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED olumlu raporu verilmişti. Yatağan Yeşil Yaşam Derneği yönetimi karar sonrası Muğla 1’inci İdare Mahkemesinde raporun iptali için dava açmıştı. Mahkemede bilirkişi raporuna göre ruhsat alanı dışında üretim yapıldığının kanıtıyla ÇED olumlu raporunu iptal etti. Ayrıca Yatağan Termik Enerji Üretim A,Ş ‘ ye ait İR: 62689 Ruhsat sahasında bulunan Turgut Mahallesi zeytinlikleri ve arkeolojik sit sahasını kapsayan ruhsat alanını Yatağan Yeşil Derneği Muğla İdare Mahkemesinde açtığı iki davayı da kazanarak 1800 dekar zeytinlik alanı kurtarmıştır. Umarım yeni açılacak davalarla zeytin ağaçlarımızın tümü kurtulur. Havamızın, suyumuzun ve toprağımızın kirlemesini istemiyoruz. Yiyecek ekmeğimize ve zeytinimize lütfen hepimiz sahip çıkalım. Buradan bir duyuru yapalım: Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) 7 Mart Pazartesi günü saat 1. de Aydın Kent merkezinde ‘’Zeytinime Dokunma’’ basın açıklaması yaparak yapılan düzenleme iptal edilsin mitingi düzenleyecektir. Hukuk mücadelesi yapan dernek yöneticilerine takdir ediyoruz. Kutluyoruz.
Zeytin ağacının hikayesi
Yunan mitolojisine göre Zeus, kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma düzenler. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus’a uzak diyarlara uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını. Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus’a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir, ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir. Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm tanrılar, tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında donakalmışlardır. Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiş ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder. Bunun üzerine Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon’a verir öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden sonra Athena’nın ismi Atina kentine verilir. ‘’Düşmana Zeytin dalı uzatmak ‘’ deyimi de neredeyse tüm dillere tam da bu mitten gelmiştir. Çünkü zeytin ağacı, düşmanımızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır…Dünyada kesilmesi yasak olan başlıca iki ağaç, zeytin ve sakız ağaçlarıdır. Diplerine kimyasal dökülmediği müddetçe ya da dünyadan, doğadan ve çocuklarımızın güzel geleceklerinden nefret eden bir grup merhametsiz ve aç gözlü kesmediği müddetçe sonsuza kadar yaşarlar…Zeytin sonsuzluktur…Zeytinime dokunma…
