Türk Eğitim-Senden Basın Açıklaması!
>>>>>Kenan MOLLA
Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe temsilciliği Başkanı Kudret Aktaş, yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte Kethüda Mahallesi +3 sokaktaki Türk Eğitim-Sen bürosunda saat 20:30da basın açıklaması yaptı.
Türk Eğitim-Sen Akhisar ilçe Temsilci Başkanı Kudret Aktaş; Değerli basın mensupları ve değerli üyelerimiz öncelikle şahsım ve yönetim kurulum adına toplantımıza teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum; hoş geldiniz.
Gündemimiz çok yoğun kamuoyunu ve bizleri ilgilendiren sendikamızın ve üyelerimizin gündeme dair görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaya kalktığımızda hemen her gün bir basın açıklamasının yapılması gerekiyor ki bu mümkün değil. Basın açıklamamıza memurlar ve özellikle de öğretmenler üzerinde infial uyandıran Dünya Bankası Türkiye Direktörünün Öğretmenlerin maaşları ile ilgili sözleri ile başlamak istiyorum. Türkiyenin resmi verilerine göre açlık sınırında yaşayan öğretmenlerimiz çok maaş alıyormuş azaltılması gerekiyormuş; Bunu kim söyledi Dünya Bankası Türkiye direktörü başka kim söyledi bütçe görüşmeleri sırasında hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek peki Milli Eğitim Bakanımız ne yaptı? O da öğretmenlerini maaşlarının çok olduğunu fakat azaltılmasını istemesinin mümkün olamayacağını söylemekle birlikte daha öncede zaten öğretmenlerin fazla çalışmadıklarını önceden beyan etmişti. Bizler bunları söyleyenlere soruyoruz Türkiye OECD ülkesi olmak için mi? çaba sarf ediyor ? yoksa AB ülkesi olmak için mi? Bizlere Ab ülkelerinde ödenen maaşların yarısını ödeyin hepinizin önünde söz veriyoruz sesimizi çıkarmayacağız dedi.
Kudret Aktaş; "Değerli basın mensupları ve değerli üyelerimiz biz bütün bu olup bitenleri ve söz sahiplerini Allaha ve kamu oyunun vicdanına havale ediyoruz.Son günlerde ülkemizin gündeminde önemli bir yer tutan ve halkımızın çoğunluğunun yakından ilgilendiği baş örtüsü sorununun çözümü arifesinde lehte ve aleyhte bir çok açıklamalar yapılmaktadır.Yapılan her açıklamanın demokratik bir hak olduğunu düşünmekteyiz ve sorunların çözümünün ancak böyle mümkün olabileceğini düşünmekteyiz. İnşallah bir an önce çözüme kavuşur ve artık Türkiyenin gündeminde sorun olmaktan çıkar böylece istismar ortadan kalkar ancak; Özellikle bazı siyasilerin Baş örtüsü hakkında yaptıkları baş örtüsü takan ve inançlı insanlara hakarete ve aşağılamaya varan açıklamalar gelmektedir. Biz sorunun gerilim ortamında değil hoş görü ve anlayış çerçevesinde çözülebileceğini düşünüyor ve herkesi sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Burada Baş örtülüler hakkında söylenen sözleri ağzımıza bile almaktan haya ettiğimizi bildirir bu açıklamaları yapan özelliklede CHP milletvekili Canan Arıtmanı şiddetle kınıyor ve sarf ettiği sözlerden dolayı Tüm kamu oyundan özelliklede Başörtüsü takan kardeşlerimizden özür dilemesini bekliyoruz. Bu gün 22 Ocak Salı üç gün sonra Yani 25/01/2008 Cuma günü Türkiyede 13 milyon Akhisarda toplam 26.800 öğrenci karnelerini alacaklar ve Yarıyıl tatiline girecekler.
Bizler hem birer eğitimci hem de birer veliyiz. Hepimiz biliyoruzki ; her yıl karne zamanlarında yaşanan bir çok olumsuzluklar var.Bu nedenle bu gün sendikal mücadele ve etkinliklerimize değinmeyi düşünmüyoruz. Bu gün velilerimize seslenmek istiyoruz dedi.
Çocukların Getireceği Karnelere Kızmayınız Sözlerine Devan eden Kudret Aktaş;Değerli basın mensupları ve siz değerli velilerimiz. Karne ,öğrencinin ders yılı boyunca gösterdiği başarının ölçütü olarak değer görmekte,karne günü geldiğinde çevrede mutlu çocukların yanı sıra,çok mutsuz kaygılı bir köşeye sinmiş çocuklar da bulunmaktadır.
Eğitimde amaç seven ,sayan,güvenli bilgili,başarılı,verimli ve doyurucu yaşam sürecek kişiler yetiştirmektir. Okul başarısızlığı;yeterli zihinsel kapasiteye, destekleyici ve cesaretlendirici bir sosyal çevreye ve görünür bir çabaya rağmen okul sorumluluklarını başarmakta bir eksiklik olarak tanımlanabilir.Okul ile ilgili olumsuz şartlandırmalar,evden ayrılık kaygısı,öğretmenini yeterince sevememe,okul yada öğretmen değişiklikleri,aileden birisinin veya kendisinin hastalığı,ailede yaşanan bir sorunun oluşturduğu şok,algılama sorunları öğrencinin okul başarısızlığına sebep olabilir. Okul başarısızlığı ve zayıf karne nedeni ile evden okuldan kaçan, intihar girişiminde bulunan çocuk ve genç sayısı giderek artmakta ve konu güncel bir sorun halini almaktadır.
Öğrencilere aile çevresinde, komşu ya da arkadaşlarında yarışmacı,rekabetçi bir anlayışla ve karşılaştırmalarla nasıl başa çıkabilecekleri öğrencilere anlatılmalıdır. Sınıf öğretmenleri karneleri vermeden önce daima yüksek beklentili velilerin bulunduğu ve bunların sebep olduğu olumsuzluklar gerçeğinden hareketle, karnenin neyi ifade ettiğini,karnelerde başarısızlık ve başarı durumlarında nasıl bir tutum takınılırsa daha doğru olacağı konuşularak belirlenmelidir dedi.
Karne Günü Veliler Ne Yapmalıdır?
Kudret Aktaş;Karne günü çocuğunuzun getireceği en başarısız karneye bile razı olduğunuzu, bunun da ona pahalıya mal olmayacağını uygun bir şekilde hissettirin hatta bunu onunla konuşun. Anne babanın görevi bu durumda onu desteklemek, onun gelecekle ilgili cesaretini kırmamak ve sabırla ileride bu sorunların üstesinden gelecek motivasyonu ona kazandırmaktır. Anne-baba çocuğun karnesine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, bu konuda konuşurken çocuğun kişiliğini değil sadece ders başarısını konuştuğunun farkında olmalıdır. Başarısız bir karne getiren öğrenciye dayağa yeltenmek, azarlamak, aşağılamak, dinlenmesinden eğlenmesinden mahrum etmek, tehdit etmek, başarılı öğrencilerle kıyaslamak veya başka bir ceza yöntemine başvurmak yerine Belli ki şu derslerden daha çok yardıma ihtiyacın var; bu sorunu nasıl çözebiliriz? Ama önce biraz dinlen sonra bunun bir yolunu buluruz diyerek yaklaşmalı ve uygun bir zamanda derslerdeki başarısızlığı telafi edecek imkanlar arayıp uygulamak daha yapıcı ve akılcı bir yol olacaktır.
Başarı gibi başarısızlık da çocukla karşılıklı konuşulmalı. Başarı durumunda da başarısızlık durumunda da çocuğun iyi olduğu derslerden küçük bile olsa, başarılarından hareket edilmeli. Çocuğun önündeki engeller büyütülmemeli bu engelleri görmesi sağlanmalı ve nasıl aşılacağı konusunda rehberlik edilmelidir, desteklenmeli, motive edilmelidir. Başarısızlık durumunda bunun nedenleri çocukla birlikte aranmalı ve uygun çözümler üretilmelidir. Anne-babanın çözümleri her zaman çocuğa uymayabilir. Önemli olan öğrencinin kendi başarı durumunu düşünmesi, çözümler geliştirmesidir. Çocuğunuz geçmişte çok başarılı ve her yıl iyi karne getiren bir öğrenci olarak geçmişe göre daha düşük notlardan oluşan bir karne getirmiş olabilir. Böyle bir durumdaki öğrenci de hassastır ve üzgündür. Ona bu durumda geçmişi ile ilgili karşılaştırmalar yaparak olumsuz mesajlar vermeyin. Başarısını şaşırmadan soru sormadan tebrik edin. Bu geriye gidişin nedenini daha sonraki bir zamana bırakın.
Karnedeki sonuçların öncelikle çocuğun çalışmalarının sonucu olduğu doğrudur. Ancak çocuğun çalışmalarını etkileyen daha doğrusu başarısını etkileyen birçok faktörün bulunduğu bir gerçektir. Her çocuğun kendisine has olduğu farklı kişilik, zekâ ve gelişim özelliklerine sahip olduğu unutulmamalıdır. Yanlış olduğu bilinmesine karşılık çocukların birbirleri ile karşılaştırılması alışkanlığını birçok anne-baba halen sürdürmektedir. Birçok öğrenci başarısız karneden ve ana babanın karnelerine tepkisinden değil asıl çevrelerindeki (komşu, akraba vs.) anlayışsız hoşgörüsüz kişilerden göreceği davranışlardan korkmaktadır. Çocuklarınızı, çevresindeki başka çocuklarla karşılaştıran, acımasızca eleştiren kimselerden, çocukların başarısızlıklarının uzun uzun konuşulduğu ortamlardan uzak tutun. Böyle durumlarla karşılaşıldığında çocuğunuza destek olun. Aksi durumda çocuğunuzda güvensizlik, suçluluk yetersizlik duygusu pekişecektir.
Karne, çocuklar arasındaki ayrımcılığa, başarısız kişiyi cezalandırmaya değil; hayat başarısının okul başarısı ile sınırlı olmadığının; çocuğun zekasının yanı sıra duygusu, hayali, arzusu kısacası ruhu olan sosyal bir varlık olduğunun, başarısız bir karnenin çocuğun içinde bulunduğu bir olumsuz işleyişin belirtisi olabileceğinin anlaşılmasına aracılık etmeli, bu sayede öğretmen, ana-baba arasında işbirliği yapılmalıdır. Ders başarısızlığı olsun ya da olmasın öğrencinin tatil süresi için iyi bir zaman plânlamasına ihtiyacı vardır. Ne yazık ki bu konuda da aşırılıklar yaşıyoruz ve zaman yönetimine dikkat etmiyoruz. Zaman ve plân kavramının küçük yaşlarda yerleşmesi için tatilin plânlanması büyük önem taşır. Tatil, çocuk ve genç için başıboş bir dönem ve istediğini yapabildiği, zamanını sokaklarda geçirebileceği bir dönem olmamalıdır. Çocukla birlikte yapılacak bir tatil programı, başarısız olduğu derslere yeniden bakmayı, sistemli çalışmayı, oyun ve eğlenceyi, okulların açık olduğu zamanlarda yapılamayan bazı gezi ve benzer etkinlikleri yapmayı içermelidir. Ayrıca tatil dönemlerinde yetişkinlerin çocuklara daha çok zaman ayırmaları gerektiği de unutulmamalıdır.
Değerli Anne Babalar : UNUTMAYIN Kİ ; HİÇBİR KARNE ÇOCUĞUNUZDAN DAHA DEĞERLİ DEĞİLDİR.
Şimdiden öğrenci ve öğretmenlerimize iyi tatiller diliyor ; katılımlarınızdan ve ilginizden dolayı teşekkür ederim.
Türk Eğitim-Sen' den Basın Açıklaması!

Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe temsilciliği Başkanı Kudret Aktaş, yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte Kethüda Mahallesi 3 sokaktaki Türk Eğitim-Sen bürosunda saat 20:30da basın açıklaması yaptı....