• BIST 9716.95
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Manisa 24 °C
  • İzmir 24 °C
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Tırnak Mantarı Tedavileri, Başarı Oranını Yüksekliği İle Dikkat Çekiyor

Okunma Sayısı: 1487
Tırnak Mantarı Tedavileri, Başarı Oranını Yüksekliği İle Dikkat Çekiyor
Tırnak Mantarı Tedavileri, Başarı Oranını Yüksekliği İle Dikkat Çekiyor

Tırnak Mantarı Tedavileri, Başarı Oranını Yüksekliği İle Dikkat Çekiyor

 

El ya da ayak tırnaklarının mantar ile enfekte olmasından kaynaklanan tırnak mantarı; el ya da ayak tırnaklarında kalınlaşmaya, kırılmaya, renk ve şekil değişikliklerine neden olabiliyor. Tırnak altında kötü kokulu birikimlerin oluşabildik tırnak mantarı enfeksiyonunun ilerlemesi ile birlikte tırnak zaman içerisinde ufalanıp dökülebiliyor. Ya da ayakkabı içerisinde rahatsızlık ya da ağrı hissi oluşmasına neden olacak ölçüde kalınlaşma söz konusu olabiliyor. 

 

Tırnak mantarı hem erkek hem de kadınlarda görülebilen bir sağlık sorunu olsa da bazı faktörler tırnak mantarı görülme riskinin artmasında rol oynayabiliyor. Bu faktörler arasında; hijyen kurallarına uyulmaması, tırnakta zedelenme ya da travma oluşması, ayaklarda aşırı terleme nedeniyle nemli bir ortam oluşması, hijyenik olmayan ortamlarda manikür - pedikür yaptırılması, soyunma odaları, yüzme havuzu ve duş gibi ortak alanların kullanımında dikkatli olunmaması bulunuyor. 

 

Çoğunlukla kronik bir rahatsızlık olan tırnak mantarının kendiliğinden iyileştiği vakalar son derece nadir olarak görülüyor. Tırnak mantarı, giderek kötüleştiği durumlarda diğer tırnakları etkileyebiliyor. Bu durumda etkilenen tırnak düşse bile yeni tırnağın da mantar ile enfekte olması söz konusu olabiliyor. Tırnak mantarı oluşumun önlenebilmesi için ayağın hava almasına izin verecek, rahat ayakkabıların ve çorapların kullanımına özen gösterilmesi gerekiyor. Ortak kullanıma açık olan duşlarda ve soyunma odalarında başka kişilere ait ayakkabıların, sandaletlerin ya da terliklerin giyilmemesi de dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri olarak kabul ediliyor. Ayakların her gün yıkanıp iyice kurulanması, her gün temiz çoraplar giyilmesi tırnakların kısa tutulması ve pedikür aletlerinin hijyenine özen gösterilmesi de tırnak mantarı oluşumunun önlenmesine etkili oluyor. 

 

Tırnak mantarı tedavisi İstanbul ilinde başarılı bir şekilde uygulanmakta olup; tedavi enfekte olmuş tırnağın mümkün olduğunca uzaklaştırılması ile başlıyor. Bunun için tırnağın kesilmesi, törpülenmesi ardından üre içerikli bir krem ile eritilmesi gerekiyor. Enfeksiyonun hafif ve tırnaktaki küçük bir alan ile sınırlı olduğu durumlarda antifungal bir kremin ya da bir tırnak cilasının kullanılması yeterli olabiliyor. Daha geniş tutulumun söz konusu olduğu durumlarda ise ağız yolu ile ilaç kullanılması gerekliliği ortaya çıkabiliyor. Çok şiddetli olguların ve tırnak mantarının tedaviye dirençli olduğu durumlarda tırnağın tümünün cerrahi olarak çıkarılması gerekli hale gelebiliyor.

 

Tırnak Batması Tedavisi Hasta Özelinde Belirleniyor

 

Ayak hastalıkları ile ilgili tedavi ve bakım hizmeti sunan sağlık alanı olarak bilinen Podoloji İstanbul ve Türkiye’nin diğer illerinde her geçen gün daha ön plana çıkıyor. Tırnak batması tedavisi İstanbul ve diğer illerde pek çok uzman tarafından gerçekleştiriliyor. En yaygın görülen ayak sağlığı sorunlarından biri olan tırnak batması; tırnağın büyüme esnasında içerisinde bulunduğu tırnak yatağından çıkarak derinin içerisine girmesi ve derinin içerisinde büyümeye başlaması sonucu ortaya çıkıyor. Tırnağın derinin içerisinde büyümesi esnasında; sorunun oluştuğu parmakta ağrı, kızarıklık ve ödem söz konusu olabiliyor. Tırnak batmasının ilk aşamalarında tırnağın çevresinde kızarma ve şişme meydana gelirken; bu aşamada gerekli müdahalenin yapılmaması durumunda tırnak yatağında ve kıvrımında yanma, sıcaklık ve akıntılar oluşmaya başlıyor. Sarı irin şeklinde ve kişiyi rahatsız edecek bir kokuya sahip olan akıntılar, sorunun ilerlediğine dair en büyük işaret olarak kabul ediliyor. 

 

Yanlış ayakkabı seçilmesi batık oluşmasının en önemli nedenlerinden olup tırnaklarda basınca neden ola ayakkabılar giyilmesi de tırnaklarda batık gelişimini kolaylaştırabiliyor. Tırnak mantarı gibi birtakım tırnak hastalıklarından kaynaklanan şekil bozuklukları ve tırnakta oluşan kalınlaşmalar tırnak batıklarının en sık görülen sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca; tırnakların çok dipten, içe kıvrık, yuvarlak olmak üzere hatalı kesilmesi de tırnaklarda batık gelişimini kolaylaştırabiliyor. Özellikle sporculardaki tırnak batmaları çoğunlukla, ayağa dışardan gelen darbeler sonucu oluşan travmalardan kaynaklanıyor. 

 

Tekrar edebilen bir problem olan tırnak batmasına yönelik farklı tedavi yöntemleri bulunuyor. Tırnak batması sorunu yaşayan kişilerde tırnaktaki batmanın ve bunun ortaya çıkardığı etkiler evrelendirildiği takdirde doğru şekilde müdahale edilebiliyor. Tırnak batması vakalarında; sadece batık olan kısmın, batığa neden olan kök kısmı ile birlikte çıkarılması durumunda sorun kesin ve kalıcı bir şekilde çözümlenebiliyor. İşlem için öncelikle tedavi edilecek olan batık kısım lokal anestezi ile uyuşturuluyor. Uyuşma başarılı bir şekilde gerçekleştikten sonra batık kısım, tırnak yatağı ile birlikte olacak şekilde ince bir şerit halinde çıkarılıyor. Yalnızca batığı oluşturan ve uzatan yatağın, yani kök kısmın özel aletler kullanılarak törpülenmesi ile batığın tekrarlanması önleniyor ve tedavi tamamlanmış oluyor. 

 

Çok kısa süre içerisinde efektif bir şekilde tamamlanan işlemin ardından herhangi bir istirahat dönemine ihtiyaç duyulmuyor. Batığın çıkarılmış olması hastada bir rahatlama sağladığından, işlemin ardından hemen günlük yaşamına geri dönmesi söz konusu olabiliyor. Gerekli görüldüğü takdirde; enfeksiyon oluşması riskinin önlenebilmesi içi kısa süreli sistemik antibiyotik ya da tropikal olarak uygulanabilecek olan antibiyotikli kremlerin kullanılması ile tedavi tamamlanabiliyor.















 

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.