• BIST 8869.4
  • Altın 2238.686
  • Dolar 32.3365
  • Euro 35.0967
  • Manisa 15 °C
  • İzmir 16 °C
  • Kasiyer Aranıyor
  • Amerikan Kültür Erken Kayıt Dönemi Başladı
  • Kuzey Ege Kurs Erken Kayıt Dönemi başladı
  • Louka Döner ve Et Lokantası İftar Menüsü
  • Ön Muhasebe ve Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Yapı Markette Çalıştırılacak Personel Aranıyor
  • Ön Muhasebede Çalıştırılmak Üzere Bayan Personel Aranıyor
  • SPESYA FOOD Firması Takım Arkadaşları arıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Forklift Operatörü Aranıyor
  • Sürücü Belgelerinin Değişiminin Son Tarihi 31 Aralık 2024
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Deniz Kurs’ta İngilizce Hazırlık Sınıfları Kursları Başlıyor
  • Pusula Kurs’ta İngilizce Sınıflarına Hazırlık Kursu başlıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Rakamların Dili

Levent Sevgi

Rakamların Dili …

 

İstatistikler yalan söylemez

Yalan söyleyen istatistikçiler vardır!

 

İstatistiği rasgele kabul edenler

çoğu kez gereksiz yere aldanacaklardır.

 

İstatistiğe fark gözetmeden güvenmeyenler ise

gereksiz yere bilgisiz kalacaklardır.

 

Yıl 2022, ülke olarak sıkıntılarımız büyük. Toplum ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor, özellikle gençler umutsuz; gülmeyi unuttuk. Rabbim sonumuzu hayır etsin diyelim. Yılın ilk yazısı rakamlar üzerine.

 

Daha önce yazmıştım; 11 yaşında Akhisar’dan ayrıldım. 1969 – 1976 arası 7 yıl Eskişehir Maarif Kolejinde yatılı okudum. Sömestre ve yaz tatilleri hariç, genelde dini bayramlardaki uzun tatillerde Akhisar’a gelir giderdim. En uygunu İzmir – Ankara trenleriydi. Balıkesir – Kütahya üzerinden Akhisar Eskişehir arası 8-10 saat sürerdi. Çoğu kez gündüz, göreceli lüks sayılabilecek Pulman, arada gece kuşetli vagonlarda gidip geldim. Gün gibi anımsıyorum, 1969 – 1975 arası ilk 6 yıl öğrenci bileti 26 TL idi. Son sene %100 zam ile 52 TL olmuştu. Yetmişli yıllar Türkiye’nin enflasyonla tanıştığı yıllar oldu. Elli yıl geçti, bugün hala ve yine en önemli gündem maddemiz enflasyon!

 

Enflasyon, bir yönüyle pahalılık ise, diğer yönüyle sermaye aktarımı demek!

 

Bakmayın siz, 50 yıldır söylenen “halkımızı enflasyona ezdirmedik” yalanlarına. Rakamlar tam tersini söylüyor. Bal gibi geniş halk yığınlarından tırtıklananlar bir avuç zümreye aktarılmakta. İşte vahim bir gerçek: 1970’lerde emeğin ulusal gelirden aldığı pay %40’larda iken bu oran 2020 yılına gelindiğinde %15’in altına düşmüş!

 

Nasıl mı? Gelin basit bir hesapla açıklayalım.

TÜİK yıllık enflasyonu %36 olarak açıkladı. İlk 6 ayda %10.5 iken ikinci 6 ayda bu %25.5 oldu.

 

Şöyle diyor iktidar:

Temmuz 2021’de “%5 + 6 Aylık (Temmuz-Aralık) Enflasyon Farkı” şeklinde zam alan emeklimizi, Ocak 2022’de vereceğimiz 6 Aylık %20.5 enflasyon farkı ile enflasyona karşı ezdirmemiş oluyoruz!

 

Yani Temmuz 2021'de zamlı maaşı Bin (1,000.-) TL olan bir emekli Ocak 2022'de 1,205.- TL alırsa enflasyona ezdirilmemiş olacak. TÜİK rakamlarının güvenirliğini tartışma dışı bırakarak soralım; sizce de böyle mi gerçekten?

 

Elbette öyle değil!

Bu ülkede ben diyeyim 40 yıl, siz deyin 50 yıldır ücretlilerin ekmeği tırtıklanmakta.

 

Gelin basit bir hesapla son 6 ayda önceki paylaşımdaki söz konusu ücretliden tırtıklanan toplam parayı hesaplayalım. Basitleştirelim: Yılın ikinci yarısında aylık enflasyon Temmuz’da %5, kalan 5 ayda ise aylık %4, toplamda %25 olsun. Yüzde 5 zamlı maaşınız 1,000.- TL olsun. Temmuz sonunda enflasyon maaş zammınızı götürdü! Aylık %4 enflasyona ezdirmemek için maaşınızın Ağustos sonunda 1,040.00 TL; Eylül sonunda 1,081.60 TL; Ekim sonunda 1,124.86 TL; Kasım sonunda 1,170.00 TL; Aralık sonunda ise 1,216.80 TL olması gerekir. Toplarsak, 6 Ay sonunda elinize 6,633.26 TL geçmesi gerekir. Oysa, Temmuz-Aralık arası 6 aylık maaş olarak 6 Bin TL aldınız. Yani, geçen 6 ayda sizden 633.26 TL tırtıklandı. Maaşınız 2 Bin TL ise sizden tırtıklanan para 1,326.52 TL, 3 Bin TL ise 1,989.78 TL.

 

Gündelik yaşamda karşılaştırma yaparken, rakam kullanmak önemli, yeter ki rakamların anlamı iyi anlaşılsın ve ortaya net rakamsal veriler konsun. Bir de halkını aldatmayan namuslu insanlar konuşsun. Rakamları çarpıtmak için büyük çaba harcayan akademik unvanlı kişiler yanında okuduğunu anlamayan eğitimsiz kitlelerle de işimiz zor.  

 

OECD’nin orta öğretimde başarıyı ölçen PISA programına göre Türk gençlerinin %40’ı okuduğunu anlayamıyor, %60’ı bir yazıda açıkça ifade edilmeyen fikirleri bulma, bilgiyi kullanma becerisinden yoksun, her iki gencimizden birisinin de matematikte ‘akıl yürütme’ becerisi yok.

 

Özetle ve kabaca, gençlerimizin yarısı okuduğunu anlayamıyor ve akıl yürütemiyor.

 

İşte size minik bir test:

(1) Bir ürünün fiyatı üç katına çıkmış. Eski fiyatı 100 TL ise yeni fiyat nedir?

(2) Bir ürünün fiyatı üç kat artmış. Eski fiyatı 100 TL ise yeni fiyat nedir?

 

Bilimin her alanında rakamlarla yapılan karşılaştırmalarda anahtar sözcük sağlıklı veri toplamaktır. İstatistik, veri toplama, veri sunma, veri inceleme, karar vermede veri kullanma, tasarımda veri kullanma gibi alanlarda kullanılır. İstatistik denince akla ilk gelen ise olasılıktır. Bunları da gelecek yazılarımıza bırakalım.

2022-01-18_14-08-08.png2022-01-18_14-08-16.png2022-01-18_14-08-29.png

Bu yazı toplam 950 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 1
    Yazarın Diğer Yazıları
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.