Öğretmenlerden Hükümete Çağrı
Akhisar Kenan MOLLA
Akhisar daki yaklaşık 100ü aşkın öğretmen Akhisar Öğretmen evi önünde basın duyurusu yaptı. Hükümetin ek dersler ile ilgili aldığı kararları Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Bir-Sen Üç Sendikaların ortak basın açıklaması ile protesto edildi.Öğretmenler ellerindeki çeşitli pankartlarla birlikte Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek, Sadaka değil toplu sözleşme, Bakan elini cebimizden çek, insanca yaşam istiyoruz ve Susma sustukça sıra sana gelecek sloganları protestolarına devam etti.
Basın duyurusunu Kız Meslek Lisesi Biyoloji Öğretmeni Birol Yalçın okudu. Yalçın Ek derslerle ilgili yapılan bütün düzenlemeler var olan mağduriyeti arttırmak dışında bir anlam ifade etmiyor. Hükümet sorunları çözecek adımları atmak yerine, eğitim emekçilerini mağdur etmenin her türlü yolunu keşfediyor. MEB tarafından Şubat ayında yayınlanan genelge ile eğitim emekçileri yeni bir mağduriyetin ve haksızlığın muhatabı oluyor. Ek derslerle ilgili yayınlanan genelge ile öğretmenler herhangi bir nedenle okula gelemedikleri bir günde, örneğin mazeret izni aldıklarında, hasta sevki aldıklarında yada raporlu olduklarında o günkü ders saati 
sayısının tümü ve ona karşılık gelen hazırlık ücreti de eklenerek kesilmesi öngörülüyor. Ek derslerle ilgili yapılan bu düzenlemeye karşı, geçen haftalarda bir çok ilde eylemler gerçekleşti, imzalar toplandı. Toplanan on binlerce imza AKP hükümetinin eğitim emekçisini mağdur eden yeni bir uygulamasının belgesi niteliğini taşıyor. Biz eğitim emekçileri bu genelgenin geri çekilmesini, uygulamanın son bulmasını istiyoruz. AKP hükümeti bu sesi, bu talebi görmezden gelmemelidir. Biz rğitim çalışanları olarak; bu mağduriyetin giderilmesi için hukuki ve fiili mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan ilan ediyoruz. Öğretmenlerimizin ders ve ek derslerle ilgili yaşadıkları sorunlar bununla da sınırlı değildir. Aşağıda sıralanan sorunlar bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.
* Aylık karşılığı ders görevini tamamlayamayan öğretmenlere ek ders ücreti ödenmemesi yönündeki uygulamadan vazgeçilmeli, bunu sınırlayan mevzuat hükümleri değiştirilmelidir,
* kendisine hem danışmanlık, hem de sınıf/şube rehber öğretmenliği görevi verilen öğretmenlere yalnızca bir görev için ek ders ücreti ödenmesi uygulamasından vazgeçilmeli, bunu sınırlayan mevzuat hükmü değiştirilmelidir,
* sınav komisyonu üyeleri ile sınav gözcülerine ek ders ücreti ödenebilmesini, öğrencilerin sınava girmeleri koşuluna bağlayan mevzuat hükmü değiştirilmelidir,
* bir kişiye bir öğretim yılında 12 den fazla sınav komisyonu üyeliği, 15 den fazla sınav gözcülüğü görevleri için ücret ödenemeyeceğini kurala bağlayan mevzuat hükmü değiştirilmelidir,
* kadrosunun bulunduğu eğitim kurumu dışında görevlendirilen bir öğretmenin, kadrosunun bulunduğu eğitim kurumunda kendisine verilmiş ek ders görevi varsa buna göre ek ders ücreti ödenmesini kurala bağlayan mevzuat hükmü değiştirilmelidir,
* ek ders ücreti olarak bir ders yılında ödenecek toplam ders saati sayısının, okulun bir ders yılındaki toplam ders saati sayısının yüzde 52 ini geçememesine ilişkin mevzuat hükmü değiştirilmeli, daha önce olduğu gibi yüzde 8 e çıkarılmalıdır,
*daha önce olduğu gibi, alanlarında master derecesi alan öğretmenlerin yüzde 25, doktora derecesi almış olanların yüzde 40 fazlasıyla ders ücreti almalarına olanak tanınmalıdır.
AKP hükümeti döneminde öğretmen odasında huzur kalmamış, aynı kaderi paylaşması gereken öğretmenler arasında bölünmeler yaşanmıştır. Öğretmenler odasına girdiğinizde; 4-C li öğretmenler, 4-B li öğretmenler, ücretli öğretmenler, vekil öğretmenler, kadrolu öğretmenler, uzman öğretmenler, baş öğretmenler gibi farklı statülerde öğretmenler görürsünüz. Bu tablo, sayın bakanın; Türk Milli Eğitimine en büyük hediyesidir. Eğitim çalışanları bu yönüyle sayın bakanı asla unutmayacaktır.
Öğretmen dışında kalan, hizmetli, memur, teknisyen ve diğer eğitim çalışanları çok daha kötü şartlarda yaşamak zorunda bırakılmıştır. Asgari geçim standartlarının çok altında yaşamak zorunda bırakılan hizmetli, memur ve teknisyenlerin, bırakınız devlet memuru olduklarını, insan olduklarını bile unutulmuştur. Emsali çalışanlar diğer kurumlarda ek ödenek alırken, Milli Eğitim personeli göz ardı edilmiş, eşit işe eşit ücret politikaları rafa kaldırılmıştır.
Değerli eğitimciler; bütün bu sorunların çözümü örgütlü olmaktan geçer, varolan Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası nın grevli ve toplu sözleşmeli bir yasaya dönüştürülerek değiştirilmesi gerekir. Değerli arkadaşlar, haklarımıza sahip çıkmaz isek, birileri bizlerin haklarını gasbetmeye devam edecektir. Haklarımızı korumak, insanca yaşanacak bir ücrete sahip olmak için demokratik mücadelemizi sürdüreceğimizi burandan ilan ediyorum dedi. Daha sonra herhangi bir olay olmadan grup dağıldı.
