FERDİ DEREN İLE BERBER KOLTUĞU SOHBETİ KONUĞU ÖZKAN KALIN OLDU

Ferdi Deren ile berber koltuğu sohbeti konuğu Özkan Kalın oldu
Haber Merkezi

Ferdi Deren ile berber koltuğu sohbeti serisinin konuğu Akhisar Genç İş Adamları Derneği (AKGİAD) eski başkanı, Akhisar Ticaret ve sanayi odası meclis üyesi ve Akhisar iş dünyasının tanınan isimlerinden Özkan Kalın oldu. 

 “Berber Koltuğu sohbetleri”nin konuğu oldu.
 

F.Deren- Özkan kardeşim , Biraz kendinden bahseder misin?

Ö. Kalın- Aslen Yunanistan göçmeni olan bir ailenin ilk çocuğu olarak 1981 yılında dünyaya geldim. Çocukluk yıllarım efendi mahallesinde geçti. İlkokulu Zübeyde Hanım ilköğretim okulunda okudum. O yıllarda Ahmet Onbaşı hocamızın önderliğinde voleybolda Akhisar’a Türkiye üçüncülük kupası kazandırdık. İlkokul yıllarında tanıştığım sportif faaliyetler Voleybol ile başladı, futbol ile devam etti. Pazarcıspor’da başlayan futbol serüveni Akhisarspor altyapısı, kuşadasıspor ile devam etti. O dönem 2. Lig de mücadele eden kuşadasıspor futbol kariyerinde zirve nokta oldu. Tabi, hayatımda sadece okul ve spor yoktu. Örneğin ilkokul yıllarında bir elektrikçide çıraklık yaptım. Daha sonra yaz tatillerinde aile işimiz olan Batı Mermer’de çalıştım. Yaşamıma pek çok şeyi aynı anda sığdırma alışkanlığım sanıyorum ta ilkokul yıllarımdan kalma.

F.Deren  – Okul yıllarından sonra hayat nasıl devam etti?

Ö.Kalın  – Hayatım için koyduğum bazı hedefler vardı. Bu hedefleri gerçekleştirmek için 18 yaşımdan itibaren iş hayatına atıldım. Aile şirketimiz olan Batı Mermerde tüm zamanım Babam ve Kardeşimle birlikte çalışarak geçiyordu. Az önce de dediğim gibi, okul yıllarında kazandığım,  hayatıma aynı anda pek çok şeyi sığdırma alışkanlığı hedeflerime ulaşma noktasında çok yardımcı oldu. İş hayatının yanı sıra dernek faaliyetlerim de oldu. Örneğin AKGİAD. 22 Yaşında ilk dernek üyeliğim, daha sonra başkanlığını da gururla yapacak olduğum AKGİAD ile başladı. O dönem ticaretle uğraşan bir kişi olarak Ticaret odasını merak ettim. O dönemin Akhisar Sanayi ve ticaret odası meclis başkanı İrfan Aksoy’a “Ben çalışmalarınızı merak ediyorum. Bir toplantınıza katılabilir miyim?” dedim. Sağ olsun, İrfan Başkan, teklifimi olumlu karşıladı. Ticaret odası meclis üyesi olmadığım halde bir toplantıya katıldım. Toplantı sonrası :”Ben bu çatı altında memleketime faydalı olacak çalışmalar yapmak istiyorum” diyerek ilk ATSO seçimlerinde en genç meclis üyesi olarak seçildim. O dönem 25 yaşındaydım. ATSO’nun en genç meclis üyesi olmam beni çok sevindirdi ve çok motive etti. Doğduğum, büyüdüğüm Akhisar’a hizmet etme zevki beni çok mutlu ediyor. Bu şehirde doğdum, bu şehirde büyüdüm, bu şehirde iş yapıyorum, bu şehirde ekmeğimizi kazanıyoruz. Bu hizmetlerle şehrimize ve ülkemize borcumu bir nebze de olsa ödüyor olmak gerçekten gurur verici. Her dönemde Akhisar ticaret hayatına biraz daha fazla hizmet edebilme arzusuyla, Hedeflerimi büyüterek çalışmaya devam ediyorum. Bu gün ATSO meclis üyesiyim. İnşallah bir gün ATSO başkanı olarak daha fazla hizmetler yapıp, bu şehrin ticaretinin ve insanlarının refahının artması için elimi taşın altına koyuyorum.

F.Deren – İş hayatı böyle. Zaten ilk gençlik yıllarından beri bu koltuklarda seni ağırlıyoruz. Bir de aile hayatından bahsedelim mi?

Ö.Kalın – Kader Hanım İle ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. Akhisar’a arkadaş ziyaretine gelmişti hep beraber yemek yeme fırsatınız oldu. Köfteci Tonton olarak tanınan Sezgin Abimiz “Özkan kız arkadaşınla birbirinize ne kadar yakışmışsınız Maşallah Ne zaman evleniyorsunuz diye sordu ”Biz bu soru karşında şaşırdık tabi Hatta Kader evlilik mi? biz daha birbirimizi bile tanımıyoruz diye tepki bile gösterdi. Aslında benim için ilk görüşte Aşk diyebiliriz uzun süren ikna çabalarımdan sonra kader ağlarını ördü ve tesadüflerle başlayan birlikteliğimiz 03.09.2005 tarihinde evlilikle sonuçlandı Rüzgar (14) ve Kumsal(5) adında pırlanta gibi iki çocuğumuz var. 16 yıldır mutlu huzurlu bir şekilde yaşıyoruz.

F.Deren– Evin patronu kim?

Ö. Kalın – Beni tanıyan biri olarak bilirsin, ben kolay kızmam, şiddetli sevinmem. Hayata karşı serinkanlı bir duruşum vardır. Bunun esas nedeni de bir anlamda benim adalet ve liyakat duygumdan kaynaklanır. Bir konuda kim emek veriyorsa, kim çaba sarf ediyorsa söz sahibi o kişi olmalıdır. Bu bağlamda da bizim evin patronu tartışmasız olarak eşimdir. Ama çocukların arkadaşı olan ebeveyn benimdir. Anne evde otorite, ben de baba olarak sivil inisiyatifimdir  çünkü baba olarak nasıl olsa ben hep evet diyorum. Çocuklarımla arkadaş olmak gerçekten inanılmaz güzel bir duygu.

F.Deren – Akhisar’a değer katmaktan bahsettik az önce. Hangi çabalarda imzan var?

Ö.Kalın – Dernek ve sivil toplum faaliyetlerinden bahsettik. Bu faaliyetler AKGİAD ve ATSO ile sınırlı değil tabii ki. Akhisar Galatasaray taraftar derneği, Kuzeygücü Spor Klübü, Akhisar üniversite yaptırma ve yaşatma derneği, TÜGİK ve EGEFED’de devam eden yönetim kurulu üyeliklerim var.  Üyesi olmadığım halde çalışmalarına destek verdiğim dernekler de var. Bu dernek faaliyetleri kapsamında Ulucami mahallesinde yapımı devam eden bir spor alanı var mesela. Bu spor alanının kazandırılması için ciddi faaliyetlerimiz oldu. Yine tüm okullara ihtiyaca göre Atatürk büstü yapıyoruz. Genç arkadaşlarımıza spor faaliyetlerine katkı sağlamak için maddi destek ve malzeme destekleri veriyoruz. Bu ve benzeri fiziki hizmetlerin yanı sıra bir de vizyoner katkılarımız var. Akhisarlıları pek çok isimle buluşturduk. Başlıca isimleri saymak gerekirse Üstün Dökmen hocamız, Tayfun Talipoğlu, Erkan Güral, Kuzay Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Akhisarlılara bilgilerini aktardılar. Ayrıca deprem konferansları serisi ile hayatımızın ve coğrafyamızın gerçeği ile nasıl yaşayacağımızı öğrendik. Tecrübe Paylaşım Programlarında Akhisarlı iş insanları hem genç kuşaklara ilham verdi, hem de bilgilerini aktardılar, Organ bağışı, kanser tarama etkinliklerimizle hemşerilerimizin sağlığı konusunda hizmet verdik, Üniversite inşaatına bağış, Okullarımıza kitap ve kütüphane, çocuklara bot ve mont hediye ettik, yurt içi ve yurt dışı Fuarlara Akhisarlı kardeşlerimizi götürdük. Tabi, tüm bu hizmet ve etkinliklerde değerlerini her zaman bildiğim, emeklerini takdir ettiğim Ekip ve çalışma arkadaşlarımın emekleri vardı. Yurtdışı gezilerimizde dikkatimizi çeken bir konu da Avrupa ülkelerindeki insanların meyve ve sebzeleri tek tek satın almaları olmuştu. Bizim alışkanlıklarımız daha çok meyve ve sebzeleri kilo ile toplu almak şeklindeydi. Bu gün geldiğimiz noktada ülkemiz insanlarının da alışveriş alışkanlıklarının Avrupalı insanların alışkanlıklarına benzediğini görüyoruz. Yani artık Türkiye’de de marketlerden tek tek meyve sebze almaya başladık. Bu hem israfı önleme, hem de evimizde daha taze meyve ve sebze tüketme alışkanlıkları oluştuğunu gösteriyor. Yani gelişmiş ülkelerin vizyonuna doğru bir ilerleme yaşadığımızı düşünüyorum

F. Deren – Tüm bu dernek çalışmaları ve kazandığınız vizyon noktasında Akhisar’da yapılması gerekenler nelerdir?

Ö. KAlın – Özellikle evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra bazı ihtiyaçları daha net görmeye başladığımı söyleyebilirim. Yaz aylarında sosyalleşme ve spor yapma noktasında daha verimli yaşarken kış aylarında kapalı spor alanlarının yeterli miktarda olmaması dikkatimi çeken bir konu. Gönül istiyor ki kış aylarında kullanabileceğimiz bir kapalı yüzme havuzumuz olsun. Çocuklarımız, genlerimiz için tertemiz bilardo, masa tenisi salonları olsun. Şehir dışından gelen konuklarımızı ağırlayabileceğimiz konaklama tesislerimiz olsun. Akhisar’ımıza büyük bir şehir hastanesi, çoklu Toplantı salonlarımızın, hatta daha büyük ve daha donanımlı toplantı salonlarımızın olmasını gereğini gerçekten bir ihtiyaç olarak görüyorum. Örneğin bir üniversitemizin olması gerekir diye düşünüyorum.  Hatta bu konuda çalışmalarımız da oldu. Ama istediğimiz sonuçlara henüz ulaşamadık. Üniversite bir şehrin ekonomik, sosyal, kültürel, sportif ve daha pek çok konuda Akhisar’ımızı geliştiren bir nevi lokomotif olacaktır.

Aslında konuşacağımız çok fazla konu var. İnşallah bir sonraki randevumuzda yine bu konuları konuruz. Hata gönül ister ki gerçekleşen hayallerimizi konuşalım. Beni çok samimi bir şekilde ağırladığın için teşekkür ederim. İyi ki varsın, iyi ki berber koltuğu sohbetleri var.