Mevlana Hazretlerinin birkaç beyti
Çok kıymetli okuyucular, Mevlana Celaleddin-i rumi Hazretlerinin Şeb-i Arus, 748. vuslat yılı kutlamaları başladı, bu nedenle Mevlana Hazretlerinin ilim deryasından birkaç damlada olsa sizlerle paylaşmak istedim karınca kararınca.
Mevlana hazretleri Müslümanların göz bebeği ve İnsanlık âlemini aydınlatan batmayan bir güneş gibi bunca yıldır bizleri aydınlatıyor.
Mevlana Celaleddin- i Rumi, Hazretleri, Mesnevi şerifteki bir beytinde şöyle der.
Belki in mirasiha enbya est.
Varisa in canihaye etkiya est.
Belki bu Peygamberlerin mirasıdır.
Onların varisleri de mütteki olanların ruhlarıdır.
Hazreti Mevlana burada bir nükte irad ediyor. Maddi şeylerde evlat babalarına varis olurlarken maneviyatta bazen olamıyorlar demek istiyor.
Eski dervişler arasında bir söz vardı. ( Tarikat evladı belden gelen değil, yoldan gelendir) derlerdi.
Bazen bir mürşidi kâmil bir talebesini yerine tayin eder, kendi nesebinden gelen oğlunu tayın etmez. Tasavvuf yolunda ve Tarikatlarda bunun çok örnekleri vardır. Yani Tarikat bir hanedanlık değildir babadan oğluna geçmez, eğer oğlu o tasavvuf şartlarına haizse ona halifelik verilir yoksa verilmez. Nitekim bunu en bariz örneğini Hazreti Mevlana’da görüyoruz.
Malumunuz Hazreti Mevlana’nın çok âlim Fadıl veli olan oğlu Sultan Veled hazretleri vardı. Mevlana Hazretleri vefatından önce kendi yerine onu tayin etmedi.
Yerine dini hizmetleri yürütmek için çok sevdiği âlim veli olan talebesi Hüsameddin Çelebi ibni vefa el kürdi, hazretlerini vekil bıraktı. Hüsameddin Çelebi Mesneviyi yazan zati muhteremdir, Mevlana Hazretleri söyledi Hüsameddin Çelebi yazdı. Oğlu Sultan Veled hazretlerinde Hüsameddin Çelebiye emanet etti ve onu o yetiştirdi. Hüsameddin Çelebinin vefatından sonra yerine Sultan Veled hazretleri geçti. Bu iki mübarek zatın kabri şerifleri Hazreti Mevlana’nın kabri şeriflerinin bitişiğindedir.
Hazreti Mevlana çok derin manalara ilimlere dalıp anlatınca, onu çoğu talebeleri ne murat ettiğini anlamazdı. Mevlana Hazretleri bir beytinde, bizi biraz Hüsameddin Çelebi anladı der. Mevlana Hazretleri yetişmiş mükemmel oğlu varken makamı irşadını halifesi Hüsameddin Çelebiye bırakmıştır. Bir ayeti kerimede, Ya Rabbi; sen ölüden diri çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın;
Evet, iyi insandan kötü evlat olabilir, kötü insandan da iyi insanlar olabilir.
Bir beyitte şöyle der.
Pür an bu cehil mümin şüd ayan.
Pür an Nuh nebi ez gümre han.
Ebu cehilin oğlu aşikâre Müslüman, Nuh peygamberin oğlu ise sapıklardan oldu.
Ebu Cehil Hazret-i Resul aleyhüsselamın şedit bir düşmanıydı. Bedir savaşında Abdullah bin Mesud rediyallaüanh tarafında kafası kesilerek öldürüldü. İslam’ın azılı düşmanı cehennemî boyladı. Lakin oğlu İkrime rediyellahü anh Mekke fethinde Müslüman oldu. İslam’a çok hizmet etti çok savaşlara katıldı, Yemrük savaşında kahramanca şehit oldu.
Nuh aleyüsselamın, Ham, Sam, Yafes ve Kenan ismindeki oğullarından üçü iman etmiş tufan başlayınca gemiye binmişlerdi. Kenan mümin olmadığı için gemiye girmemiş, hatta babalık şefkatiyle Hazreti Nuh ey oğul bak tufan kopacak gel gemiye bin bu kurtuluş sefinesidir demesine rağmen, Kenan ben yüksek dağlara çıkarım bana bir şey olmaz dediği an bir su dalgası onu aldı götürdü ve boğularak öldü.
Yine başka bir beyitte.
Zadei haki münevver şud çü mah,
Zadei ateş tuvi ru rusvaye.
Topraktan yaratılan Âdem ay gibi nurani oldu.
Ateşten halk olan şeytanın yüzü kara rüsva oldu.
Mevlana Hazretleri hidayet ancak Allah ü Telaya aittir, Din büyükleri ancak yol göstericidir.
Bir beyitte.
Men bende -i Kuranem, eger candarem.
Men haki reya Muhammed muhtarem.
Ben Kuranı kerimin bendesiyim yolundayım.
Hazreti Muhammed alyüsselamın yolunun, ayağının torağıyım.
Hazreti Mevlana kurtuluşun Hazreti Peygamberin şeriatına sünnetine ve onun varisi olan alimlerin yolunda gitmekle mümkün olduğunu söyler. Hoşça kalın. Orhan Yavuz Ejder.
Kaynak mesnevi –i şerif.Tahir Olgun mesnevi şerhi.