Mansur Onay MHP' den Milletvekilliği Aday Adaylığını Açıkladı!
AKHİSAR: (Kenan MOLLA)
MHP İlçe Lokalinde Ankara Gazi Üniversitesi Spor Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mansur Onay, İlçe Başkanı Öner Alanç ve yönetim kurulu üyeleri, Kadın Kolları Başkanı Selma Kırbaşlı, Eski İlçe Başkanları Ali Çavdar, İbrahim Uğurlu ve partili üyelerin katıldığı toplantıda Milletvekilliği Aday Adaylığını açıkladı.
MHP Milletvekilli Aday Adaylığını açıklayan Mansur Onay; Türkiyenin içinde bulunduğu durum ve yaşanan son gelişmeler Türk Milletini tehlikelerle dolu çok zor ve sıkıntılı günlerin beklediğinin habercisidir. Hep cephede yaşanan çöküntü Türkiyeyi hızla siyasal ve toplumsal bir kaosa sürüklemektedir. AKP iktidarının 5. yılında Türkiye kanunsuzluğun kol gezdiği, vurgun ve hırsızlığın pirim yaptığı bir sıkandalar ve yolsuzluklar ülkesi haline gelmiştir. Türk Milletinin temiz duygularını ve beklentilerini istismar ederek iş başına gelen AKP iktidarı; Millete Allah razı olsun deyip, icraatlarını haçlıların rızası için yapmıştır.Yoksulluk sefaletin pençesinde 
kıvranan ve bir ölüm kalım savaşı veren Türk Milletli AKP macerasını bedelini çok ağır ödemiştir. AKP İktidarı Türkiye için her manada bir yıkım dönemi olmuştur. Türk Milletine sırtını dönen AKP Hükümeti Türkiye üzerinde hain emelleri ve hesapları olan mihrakların ve ülkenin yağma ve talan edilmesinden azami pay kapmaya çalışan çıkar çevrelerinin ümit ve geçim kapısı olmuştur. Bu gün Türkiye de manevi değerler üzerinde ucuz siyaset yapan, Türkiyenin milli çıkarlarını, onurunu, haysiyetinin işportada pazarlayan ve şahsi ihtirasları için Türk Milletinin geleceğini ateşe atan sakat ve çarpık bir zihniyet iş başındadır. Planlı bir gerilim politikasıyla devlet ve toplum hayatımızı kemiren devletin tüm kurumlarıyla kısır bir çelişme ve çatışma içine giren bu fesat odağı el attığı her şeyi kırıp dökmüştür. Bunun sonucu ülkede her şeyin çivisi çıkmıştır bütün ölçü ve ayarlar kaçmıştır.
Türk Milleti AKP hakkındaki hükmünü esasen vermiştir
Bunun seçim sandığında tescili 22 temmuz 2007dir. Türk Milleti, emanetsizliğine ihanet edenleri hiçbir zaman unutmayacak, sessiz devrim iddiasıyla Türkiyeyi sessiz ve sinsi bir biçimde talan edenleri asla affetmeyecektir. Kuzey Irakta bağımsız bir Kürt devleti kurulması yolunda alınan mesafe karşısında da bu güne kadar sessiz kalan AKP hükümeti sonucu, bu tavrıyla hem ırakta ki peşmerge gruplarına hem de Türkiye deki bölücü çevrelere cesaret kazandırmıştır. Hükümetin aczi gaflet siyaseti sonucu bölücü terör yeniden hortlamıştır. Türkiyenin milli birliğini hedef alan bölücü tahriklerde bu dönemde hız kazandırmıştır. AKPnin Avrupa birliği karşısındaki teslimiyetçi siyasetinden cesaret alan etnik bölücü siyasi arenaya çıkmıştır. Kanlı terör eylemleri ve bunların siyasi uzantılarının devlete meydan okuyan ağır tahrikleri İmralıdaki cani tarafından serbestçe alenen yönetilmiştir. ABD himayesinden ve AKPnin bu gaflet ve teslimiyetçiliğinden cesaret alan peşmerge lideri Türkiyenin toprak bütünlüğünü hedef alan meydan okumalarda bulunmaya cüret etmiştir. AKPnin politikalarının her konuda iflas ettiği yaşanan olaylar ve acı tecrübelerle sabittir. Türk Milletine her anlamda çöküntü yaşatan ve Türkiyeyi bir enkaza çeviren AKP büyük bir yalan pazarlaması ve umut ticaretiyle ayakta kalmaya çaba harcamaktadır. Siyasi ve ekonomik istikrar yalanı ve Avrupa birliği hayal ticareti, AKPyi suni teneffüsle yaşatmak için bir nefes borusu olarak görülmektedir. Bu amaçla AKPyi siyasi ve ekonomik istikrarın teminatı ve Türkiyeyi Avrupa Birliği medeniyet projesine taşıyan çağdaş ve öncü kadrolar olarak göstermek için sahte imajlar yaratılmaktadır. Siyasi çıkarları için AKP nin imaj koltuk değneği olmayı içine sindirebilen çevreler bu amaçlı riya yarışına girmişlerdir. Türk basının bir bölümünün de adeta AKPnin imaj danışmanı ve reklam ajansı gibi çalıştığı ibretle şahit olunmaktadır.Türkiyenin tarım sektörü gözden çıkarılmıştır. Hükümet çiftçiye ecel şerbeti içiriyor. Bugün Türkiyenin en büyük sorunlarından biri Karadeniz terk edilen ve gözünü toprak doyursun denilen tarım sektöründe yaşanmaktadır. Çiftçinin alım gücü son yılda mazotta 34.7, gübrede 24.6, ekmekte 29.4, tüp gazda 26.3 azalmıştır. 2000 yılında bir litre mazot almak için 4 kg buğday satmak zorunda olan çiftçi bu gün 7.3 kg buğday satmak zorundadır. Yunanistan çiftçisi 1.5 dolardan fazla paraya almaktadır. Dün bizim valilikle yönettiğimiz Yunanistan çiftçisiyle bu durumda benim çiftçim nasıl rekabet edecek.
Dünyada En Büyük Gelir Kaybına Uğrayan Türk çiftçisidir
Dünya bankası raporlarına göre son 5 yılda tüm dünyada en büyük gelir kaybına uğrayan Türk çiftçisidir. Türkiyeye IMF dayatmasıyla kabul ettirilen yarım stratejisi ile AB ve ABDnin ileri teknoloji kullanarak sağladıkları sübvansiyonla tarım ürünü fazlalıkları için ülkemiz Pazar olarak tayin edilmiştir. G.S.M hasılanın yüzde 13 istihdamda yüzde 30 payı olan tarım sektörüne sahip bir ülkede bu strateji plana göre yarımsal desteklemeye G.S.M: H. nın yüzde 1 i bile bulmayan bir ödeneğin ayrılmış olması ülkemiz tarım sektörünün gözden çıkarıldığını göstermektedir.Sayın Başbakan ulusa sesleniş programında iktidara geldiklerinden bugüne kadar Türkiyede sessiz devrim gerçekleştirdiklerini söylemektedir. Bence bu devrim değil depremdir. Yıkıntıların arasında kalan ise çiftçimiz, üreticimiz, hayvancımız, köylümüz, esnafımız, memurumuz, emeklimiz, işçimiz ve yığınmış işsiz Türk gençliğidir.Bir memleketi yönetenler, yönetilenleri dinlemekten kaçar hale gelirlerse o ülke yönetilemez. Gelin bu söylenenlere cevap verin gelemiyorsanız cevabınız yok demektir. Siz ızdıraplar içinde milyonlara el uzatmazsanız vicdanınız yoktur. Vicdanı olmayanların adaleti yoktur. Adaleti olmayanların ülkeyi yönetmeye hakkı yoktur. Sicili bozuk AKP hükümeti ABnin taşeron örgütüdür.Zaman, ülkemize, devletimize, milletimize, bayrağımıza, ezanımıza, bağımsızlığımıza sahip çıkma zamanıdır. Bunlar olmadan refahında, zenginliğinde anlamı olmaz. İçinde bulunduğumuz zor şartlara rağmen Türk Milleti çaresiz değildir. Çaresizliğe boyun eğmeyecektir. Çare 60. Hükümet Milliyetçi Hareketidir dedi.
