• BIST 9792.56
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Manisa 23 °C
  • İzmir 23 °C
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Leopold B. Felsen (1924-2005)

Levent Sevgi

Leopold B. Felsen (1924-2005)

Geçen hafta ABD’den 5 Bin $ geldi ve duyuruyu yaptık. 2021 yılı FELSEN Vakfı Elektromanyetikte Üstün Başarı Ödülü için başvuruları almaya başladık. On beş yıldır yaptığımız gibi.

ABD’den bu parayı transfer etmek kolay değil!

Bu tür bağış paraları ABD’nin en büyük bağımsız kamu yardım kuruluşu olan NPT (National Philanthropic Trust) aracılığı ile yapılıyor. NPT, paranın amacına uygun kullanılacağından emin olmadan transferi yapmıyor. Kara paraya alet olmak istemiyor. Para ancak kâr amacı gütmeyen bir kuruma gönderilebiliyor. Ben de bu transferi üniversite aracılığı ile yapıyorum. 2007’de DOĞUŞ ile başladık, 2015’ten bu yana İstanbul OKAN Üniversitesi ile yürütüyoruz. Her yıl birçok form dolduruyorum, birçok belge gönderiyorum. Bir kısmı kurumdan istenen belgeler. Sağ olsunlar, her iki üniversite de bu güzel amaca katkı vermekten kaçınmıyor, istenen her türlü belgeyi hemen hazırlıyor.

Gelin bu hafta bu bilim insanını tanıyalım, Dünya çapında çalışmalara imza atan, yaşamı romanlara sığmayacak bu bilim insanını.

Prof. Dr. Leopold B. Felsen!

Elektromanyetik alanında evrensel katkıları olan başarılı bir bilim insanı. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin onlarca ülke bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yapan, başta Türkiye, ABD, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Fransa, Cezayir, Mısır, İsrail, Kore, Japonya, Çin, Danimarka olmak üzere çok sayıda ülkeden genci bilim insanı olma yolunda destekleyen, yüksek lisans, doktora tezlerine danışmanlık yapan birisi.

Prof. Felsen, Türk bilim insanlarıyla da güçlü bağlar, dostluklar kurmuş ve ortak çalışmalar yapmış. Mithat İdemen, Ercan Topuz, Edip Niver, Funda Akleman bunlardan sadece birkaçı. Ben kendisi ile 1988 yılında New York’ta tanıştım. O yıllarda İTÜ Elektrik Fakültesi araştırma görevlisiyim. Doktora derslerim bitmiş, Prof. Dr. Ercan Topuz ile tez çalışmalarına başlıyorum. Fakültem her yıl bir araştırma görevlisini yurt dışına gönderiyor, 1 yıl araştırmalarını yurt dışında sürdürsün diye. Bir seçici jüri var, adayların çalışmalarına, başarılarına, gelecek planlarına bakıyor. Elemeyi geçenlerden birisi mülakatla seçiliyor. O yıl ben seçildim. Prof. Felsen’e yazdık, birlikte çalışabilir miyiz diye. Çok geçmeden kabul geldi. İki yıl süreyle birlikte çalıştık, New York Politeknik Enstitüsünde. Çalışmalarımız, ortaklığımız ve dostluğumuz aralıksız sürdü, 24 Eylül 2005 tarihinde ölümüne dek! Onlarca bilimsel makale yayımladık, konferans bildirisi sunduk, kısa kurslar düzenledik.

Ömrünü çalışmaya ve bilime adayan Prof. Felsen çok ilginç yaşam öyküsüne sahip. 1924 yılında Münih’te doğmuş bir Yahudi. İkinci Dünya Savaşından önce 1939 yılında eline vatansız pasaportu verilerek, Almanya’dan kovulmuş. Kovulduğu için şanslıydı çünkü o kadar şanslı olmayan kız kardeşi Nazi toplama kamplarından birinde yaşamını yitirecekti. İngiltere üzerinden aylar süren sıkıntılı bir yolculukla New York’a geldiğinde 16 yaşındaydı. Bir fırında iş bulmuştu. Fırın hem işyeriydi hem de evi, orada yatıp kalkıyordu. Bir yandan da New York (o zamanki adıyla Brooklyn) Politeknik Enstitüsü elektrik mühendisliği öğrenimine başlamıştı. Köklerinden, ailesinden kopan genç bir göçmen için yaşam ne denli çetin ise Prof. Felsen için de öyleydi. Sık sık sohbet ederdik; söz çoğu kez dönüp dolaşıp o fırın günlerine gelirdi.

Prof. Felsen, Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini sırasıyla 1948, 1950 ve 1952 yıllarında New York Politeknik Enstitüsünden aldı. İkinci Dünya Savaşında ABD Donanmasında görev aldı. Sonrasında uzun yıllarını, 1994’te emekli oluncaya dek, aynı enstitüde akademisyen olarak geçirdi; 1974–1978 yılları arasında Elektrik Fakültesi Dekanlığı yaptı. Emekli olduktan sonra çocukları ve torunlarının yanına Boston’a taşındı ve ölümüne dek Boston Üniversitesinde, Elektrik ve Uçak-Uzay Fakültelerinde yarı zamanlı akademisyen olarak çalışmalarını sürdürdü.

Fahri Doktor Unvanı!

Haziran 2005’te Doğuş Üniversitesi olarak Prof. Felsen’e Fahri Doktor unvanı verdik (https://youtu.be/YOuUJTm9NVM). Sağlığı pek elvermiyordu, yürüteç kullanıyordu. Doktorunun şiddetle karşı çıkmasına karşın İstanbul’a geldi, törene katıldı. Anılarımıza anı kattık. Üç ay sonra, 24 Eylül 2005’te Boston’da vefat etti.

Prof. Felsen yaşamı gibi çetin bir cevizdi. Çalışmaktan, öğretmekten asla sıkılmaz, bir konuyu istediğiniz sürece size anlatırdı. Ancak, tembelliği, boş konuşmayı ve savurganlığı sevmezdi. Doktora çalışmalarım boyunca (1988 – 1990) her hafta en az bir kez grup olarak toplandırdık. Grubumuzda, benden başka bir İtalyan, bir Cezayirli, bir Fransız, bir İsrailli ve üç Çinli doktora araştırıcısı daha vardı. Değişik ülkelerden, kültürlerden gelen bu kişilerle Ortadoğu insanının sıcaklığı içerisinde ilgilenirdi. Bir insan olarak Prof. Felsen ile kaynaşmak ne kadar kolay ise bir bilim insanı olarak anlaşmak o denli zordu. Grupta, hepimizin ayrı bir araştırma konusu vardı ve her hafta neler yaptığımızı, sıkıntılarımızı, karşılaştığımız zorlukları tartışır, paylaşırdık. Birkaç saat süren, son derece öğretici olduğu kadar kültürler arası farklılıkları gösteren renkli olayların yaşandığı bu toplantılarda, kahve ve kurabiyeden başka bir şey de olmazdı.

Prof. Felsen, israftan nefret ederdi. Bizim gibi savurganlığa karşı olan insanları bile “hadi canım, bu kadar da cimrilik olmaz dedirtecek kadar tutumluydu. Uzun yıllar süren dostluğumuz süresince çok sayıda ülkede birçok nedenle bir araya geldik, öğle/akşam yemekleri yedik birlikte. Fırsat bulup ABD’ye her gittiğimde Prof. Felsen ile güzel bir yerde yemek yemeyi asla atlamamaya çalıştım. Asla yemek bıraktığını görmedim; yiyemediği kadar büyük porsiyonlar geldiğinde mutlaka kalanları paket yaptırıp evine götürürdü. Evi kütüphane gibiydi. Çalışma odasında masası kadar zemin de öbek öbek makaleler, fotokopilerle doluydu. Kendince bir düzeni vardı, sizin saatlerce bulamayacağınız bir belgeyi bir iki saniyede çıkarır, önünüze koyardı. Gençliği maddi, manevi sıkıntılar içinde geçmesine karşın tanıdığımda New York ve Boston’da evleri olan, maddi hiçbir sıkıntısı olmayan bir kişiydi. Bunu göstermeyi hiç sevmezdi. Sade giyinir, sade yaşardı. Hep tasarruf etti, biriktirdi, gerektiği kadar harcadı. Birikimlerinin bir kısmını çocukları Mike, Judi ve üç torunu için kullandı. Kalan önemli bir kısmıyla –ölümünden sonra ve vasiyeti üzerine– bir vakıf kuruldu. Felsen Vakfı, başarılı gençlere maddi destek sağlamaya başladı. En uzun süreli ve sıcak ilişkilerini kurduğu ve fahri doktora unvanı aldığı ülkelerin, yani Türkiye’nin, İtalya’nın ve Almanya’nın genç araştırıcılarının desteklenmesini vasiyet etti.

Felsen Vakfı ve Türk Araştırıcı ödülü!

Felsen Vakfı 2007’den bu yana her yıl bir Türk, bir İtalyan ve bir Alman öğrenciye verilmek üzere Beşer Bin ABD Doları ayırmakta. 2021 dahil, toplamda 75 Bin ABD Doları (~625 Bin TL) ödül söz konusu. Bu yıl vereceğimiz 5 Bin $ onaylandı ve Türkiye’ye transfer edildi. Duyuruyu yaptık, sonbahardan önce ödülü vermiş oluruz. Ne mutlu bize ki, ödül verdiğimiz gençlerin önemli bir bölümü sadece Türkiye’de değil, Dünyada tanınmış akademisyenler arasına girdi bile. Bir kısmı yurt dışında harika üniversitelerde çalışmalarını sürdürüyor, bizleri gururlandırıyor! 2017’de kısa bir video hazırlamıştım, Felsen ödülü hakkında, izlemek isteyenler için link: https://youtu.be/IvlDUv3JpKo. İki dakikalık yeni filmde ise bugüne dek ödül alan başarılı Türk araştırıcılarını izleyebilirsiniz:
https://youtu.be/1xxrB9WPqaI.

Bir lokma ekmeği bile israf etmekten sakınan Prof. Felsen bütün birikimini dil, din, ırk, cinsiyet, renk ve kültür ayrımı gözetmeksizin Dünya gençlerine bıraktı. Aydınlık ve üretken gençlerin çoğalmasıydı hep kaygısı! Bir dünya insanıydı Prof. Felsen, mütevazi yaşadı, öldükten sonra bile birikimlerinin bizlere ders verecek şekilde harcanmasını vasiyet etti. Nur içinde yatsın, Aziz Nesin de öyle yapmadı mı, kitaplarının tüm geliriyle Nesin Vakfını kurarak geleceğimiz olan çocuklara kucak açmadı mı? Biz O’na ne yaptık?

2021-05-08_17-14-07.png2021-05-08_17-14-21.png2021-05-08_17-14-32.png2021-05-08_17-14-41.png2021-05-08_17-14-51.png2021-05-08_17-15-00.png

Bu yazı toplam 1096 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 2
    Yazarın Diğer Yazıları
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.