• BIST 8718.11
  • Altın 2246.98
  • Dolar 32.3328
  • Euro 35.1771
  • Manisa 6 °C
  • İzmir 7 °C
  • Kasiyer Aranıyor
  • Amerikan Kültür Erken Kayıt Dönemi Başladı
  • Kuzey Ege Kurs Erken Kayıt Dönemi başladı
  • Louka Döner ve Et Lokantası İftar Menüsü
  • Ön Muhasebe ve Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Yapı Markette Çalıştırılacak Personel Aranıyor
  • Ön Muhasebede Çalıştırılmak Üzere Bayan Personel Aranıyor
  • SPESYA FOOD Firması Takım Arkadaşları arıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Forklift Operatörü Aranıyor
  • Sürücü Belgelerinin Değişiminin Son Tarihi 31 Aralık 2024
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Deniz Kurs’ta İngilizce Hazırlık Sınıfları Kursları Başlıyor
  • Pusula Kurs’ta İngilizce Sınıflarına Hazırlık Kursu başlıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Hamdolsun Müslümanız

Halil Erdost

Hamdolsun Müslümanız

İstatistiki verilere göre Türkiye nüfusunun %99’ u müslüman. “Allah’a teslimiyet gösteren” anlamındaki müslüman sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde, 1- isim olarak : İslam dininden olan kimse; 2- Halk dilinde : İslam dininin kurallarını yerine getiren kimse; 3- Mecazi anlamda : Doğru, haktan ayrılmaz kimse olmak üzere üç anlamda açıklanır.

Dünyevi ve uhrevi hayatın bütün alanlarına nüfuz eden İslam dininin 12 temel özelliği vardır.

1.            İslam son ilahi dindir. O’nun peygamberi Hz. Muhammed son peygamberdir.Bu insanın yaradılışından itibaren gelişim evrelerinin tamamlandığı ve artık insanın bundan sonra doğabilecek sorunları, yaşanabilecek sıkıntıları, Allah’ın kendisine verdiği akıl nimetiyle çözmesi gerektiği anlamındadır.

2.            İslam dini evrenseldir. Belli bir coğrafyaya ait olmayıp, evrende hayatın olduğu her yerde aklı kullanarak kurallarının uygulanabildiği bir dindir.

3.            İslam fıtri (yaratılışa uygun; aklı ön plana çıkardığında “aklı olmayanın dini yoktur” dediğinden pozitif bilimlerin ilkeleriyle çelişmeyen) bir dindir.

4.            İslam kolaylık dinidir. Kurallarının uygulanması akıl ölçüleri içinde kişinin şahsi ve sosyal yaşantısını sıkıntıya sokmadan ve hatta hem bedeni hem toplumsal hayatı huzura kavuşturacak sonuçlar doğurmaktadır.

5.            İslam sosyal adaleti sağlayan; emeksiz para kazanmayı yasaklayan bir dindir. Çalışmayı ibadet kabul eder.

6.            İslam barış dinidir. Dinin kabulünde zorlama yoktur. Kabulden sonra, inanca dönük kurallarını yapıp yapmamaya karşılık kişi kula (insana) değil, Allah’a karşı sorumludur. Sosyal hayata dönük kurallarının uygulanmasının temelini ise kul (insan) hakkına dayandırmıştır. Allah bütün büyüklüğüne ve gücüne rağmen insanın insana karşı işlediği cezayı affetme yetkisine sahip değildir.

7.            İslam güzel ahlak dinidir. Ahlak kişinin kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmaması; kendisine söylenmesini istemediğini başkasına söylememesi ve kendisine gösterilmesini istemediği tavır ve davranışları başkasına göstermemesi yani kişinin “eline, beline, diline” sahip olması demektir. Hz. Muhammed “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” diyor.

8.            İslam iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar. İyinin, güzelin, doğrunun yanında kötünün, çirkinin, yanlışın karşısındadır.

9.            İslam temizliği emreder. “Temizlik imandandır.” der.

10.          İslam ruhbanlığı (din adamlarının kul ile Allah arasında ara buluculuk etmesi) yasaklamıştır. Kul ile Allah arasına hiç kimse giremez, girmemelidir.

11.          İslam hürriyet ve eşitlik dinidir. Kimse ırk, renk, dil ve servet farkı nedeniyle değil, ancak iman ve takva (Allah’ın yasaklarına uymamaktan yani günah işlemekten korkup, rahmetini ümit ederek Allah’a karşı kulluk görevini yerine getirmek) özellikleriyle Allah katında ön plana çıkar.

12.          İslam dünya ve ahiret dengesini kurmuştur. İnsanın madde ve manasına aynı mesafede yaklaşarak “hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalış” demektedir.

İslamın bu temel özellikleriyle günümüz Türkiye’sinde yaşananları karşılaştırdığımızda acaba biz ne kadar müslümanız? (4.1.2018 tarihli “Onların işi , bizim dinimiz” başlıklı yazımı da okuyabilirsiniz.)

“Çalışanın emeğinin karşılığını, alnının teri kurumadan veriniz.” hadisinde dile getirilen emek-ücret dengesini kurabildik mi? Kimileri birden çok kurumdan maaş alırken, kimileri enflasyon karşısında her geçen gün eriyen asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Bu kul hakkı yemek değil midir? Bu ahlaki bir davranış mıdır?

Nisa suresinin 58. ayeti “Allah size mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.” demesine rağmen kimileri bizdensin denilerek belli yerlere yerleştirilip ekabirlerle resimler çektirerek, hızla yükselen hayat standartlarına kavuşurken üniversite mezunları kapı kapı dolanarak iş arıyor. Nerede liyakat? Nerede ehliyet? Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) “Yargı bağımsızlığı ve yargıya güven” anketi sonuçlarına göre (20 Haziran 2019) katılımcıların %48,5 i Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını, %41,6’sı Türkiye’de yargıya güvenmediğini, %42,6’sı Türkiye’de mahkemelerin tarafsız olmadığını söylüyor. Nerede hak, hukuk, adalet?

FETÖ borsalarının işlediği bir Türkiye’de yaşıyoruz. Hz. Muhammed diyor ki “Sizden önceki insanların helak olmalarının sebebi, aralarında ileri gelenler (zenginler) hırsızlık yapınca cezasını vermeyip, zayıf (fakir) kimseler hırsızlık yapınca ceza uygulamalarıdır.”

Anadolu’da İslam’ın yerleşmesinde ve yayılmasında en etkili olan Anadolu Erenleri’nden Şeyh Edebalı’dır. Onun Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’ye öğüdü şöyledir:

“Ey oğul, artık beysin

Bundan sonra öfke bize, uysallık sana

Gücenme bize, gönül alma sana

Suçlamak bize, katlanmak sana

Acizlik bize, hoş görmek sana

Anlaşmazlıklar bize, adalet sana

Haksızlık bize, bağışlamak sana”

Ne dersiniz? Günümüz beyleri öfkeden mi uysallıktan mı; suçlamaktan mı katlanmaktan mı; anlaşmazlıktan mı adaletten mi; haksızlıktan mı bağışlamaktan mı yana?

Araf suresi 31. ayette “Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz.” denilmiş olmasına rağmen Türkiye’de günde üretilen 120 milyon ekmeğin %10’ u (12 milyon ekmek) israf edilmektedir. Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat KAVUNCU’ nun açıklamalarına göre bu şu demektir: Yılda 1,5 milyar doları yani yapabileceğimiz 250 devlet hastanesini, 500 ilk veya orta öğretim okulunu, 500 km’lik 5 şeritli otoyolu çöpe atıyoruz.

2021 yılı Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı raporuna göre yıllık kişi başı gıda israfı konusunda Türkiye 93 kg israf ile Kongo Cumhuriyeti ve Meksika’dan sonra 3. sırada yer alıyor. Bu israfları iş bulmak için kapı kapı dolaşan işsizler mi, asgari ücretle geçinmeye çalışanlar mı; yoksa itibarı giyimde kuşamda yatlarda katlarda yazlık-kışlık-günlük saraylarda, üretemediğimiz ithal ettiğimiz lüks araçlarda, uçaklarda arayanlar mı yapıyor?Ne dersiniz?

Şükürler olsun Müslümanız.

Bu yazı toplam 1317 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.