• BIST 5.031,98
  • Altın 1211.654
  • Dolar 19.0763
  • Euro 20.5577
  • Manisa 13 °C
  • İzmir 12 °C
  • Akhisar’da 2023 ramazan imsakiyesi
  • E sınıfı ehliyetli, şoför aranıyor
  • Ziyafet Kuzu Çevirme Ramazan menüsü
  • Forklift operatörü aranıyor
  • Bayan ön muhasebe elemanı aranıyor
  • Akhisar'da hatimle teravih ve sabah namazı kılınacak camiler
  • Sekreter büro personeli aranıyor
  • Makine bakımcı ve elektrik teknisyeni aranıyor
  • B ehliyetli şoför aranıyor
  • Tavuk çiftliğinde çalıştırılmak üzere personel aranıyor
  • Son & Balo ve Tütün İşçisi Tiyatro Oyunu
  • Tad Zeytin Ramazan kampanyası
  • Sosyal medya hesaplarımız
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

GÖNLÜ DERVİŞ ANADOLU

Bahadır Yenişehirlioğlu

GÖNLÜ DERVİŞ ANADOLU

Anadolu ülkesinin ruhlarda bıraktığı derin izler ve ulaşılan

fedakârlık seviyesi onu daha da gizemli ve büyülü kılıyor. Bozkırın

sert yapısını, masallarının gücünü, muhteşem gecelerini,

içgüdülerinin en ağdalısını anlatıyor toprağının her bir karışından

en küçük çakıl taşına kadar...

 

Hasret, sabırsız ve açgözlüdür, ulaşmayı sever. Yaşayan ne

varsa, öyle ya da böyle, bir şekilde ama mutlaka hasret ona

inceden inceye sirayet eder, bütün hatıraları yıllar sonrasına

aktarır. Ne olursa olsun her zaman varlığını sürdürmek, her

insanda varlığını göstermek ve onda derin izler bırakmak

ister hasret. Arzuları kurutur zamanla ama daha keskinleştirir.

Asla son bulmak istemez. Ceviz ağacından yapılmış bir

sandukaya hapsedilmiş, sarıp sarmalanmış gül işli bohçalara

bırakır olanca ağırlığını. Hasret, ilmik ilmik, nakış nakış yer

bulmak ister.

Anadoludan kaynayan muhabbete ve kardeşliğe hasret bütün Dünya.

 

Öyle zamanlar olur ki aklın idrak hududuna sığmaz, sadece

izleri takip etmek gerekir. Bu izleri bulmak için asla yoğun bir

çaba gerekmez, sadece gönül gözü ile bakmak yeterlidir ve o

zaten bütün ihtişamı ile kendisini gösterir.

 

Anadolu ne çok işaretlerle bezili bakmasını bilene.

 

Sevdiğinin hasreti ile yanan bir yüreğin çağrıları o kadar

uzaklardan duyulur ki bundan bütün canlılar nasibini alır.

Denizdeki balıklar, ulu dağların zirvelerindeki kuşlar, yedi

kat toprağın altında yaşayan bütün canlılar bu çağrıya kulak

tıkayamaz ve bulduklarını geri vermek isterler. Ummanda

kaybolmuş bir bedeni balık bile yemeye utanır. Kurtlar kuşlar,

ulu dağların başlarında, kızgın çöllerde can vermiş bir

bedene rızık olarak bakamaz, böcekler onu bir şekilde ulaştırmak

isterler yanan yüreğe. Geldiği yere, toprağın bağrına

kavuşsun diye arzu ederler. Aslına ulaşıp sevdiği tarafından

bulunsun diye dilek dilerler. Demek ki bir bildikleri var, günümüz

insanının unutmaya yüz tuttuğu bir bilgi...

 

Anadolu'nun derviş gönlüne hasret bütün Dünya.

 

Bu ulaşma kâh mutlu biter, kâh hüzünlü ama bir şekilde ulaşır

hasret. Ama ulaşamamışsa, kavuşturamamışsa toprağa,

teslim alınamamışsa sevgili... İşte o zaman bitmek tükenmek

bilmez bir acı başlar. Belki her geçen gün biraz daha küllenir

ama sonlanmaz hasret. Elleriyle toprağın bağrına koysa o zaman

toprağa karışır hatıralar, acı azalır, azalır, azalır.

Dervişlerin,ermişlerin,erenlerin,evliyaların ,yiğitlerin  gönlüne  erişemedikçe Dünya koyamaz huzuru toprağın bağrına. 

Bu yazı toplam 2055 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.