Demokrasi Platformu, çocuk yaşta evlilikler ve tecavüzü protesto etti

Demokrasi Platformu, çocuk yaşta evlilikler ve tecavüzü protesto etti
Akhisarhaber.com: Kenan MOLLA

Akhisar Demokrasi Platformu Bileşenleri Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde saat 15.00’te çocuk yaşta evlilikler ve tecavüzü basın açıklaması yaparak protesto etti.

Basın açıklaması "Türkiye Laiktir Laik Kalacak”, “Türkiye Şeyhler Dervişler Ülkesi Olmayacak”, “Yönümüz Bilimdir, Tarikatlar Değildir”, “Yaşasın Demokratik Laik Çağdaş Eğitim”, ” Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganları altında Basın açıklamasını Akhisar Çevre Derneği yönetim kurulu üyesi Çiğdem Tekin okudu.

Çiğdem Tekin'in okuduğu basın açıklamasının tam metni;

                                                BASINA VE KAMUOYUNA

2022 yılında Türkiye günlerce genç bir kadının büyük bir cesaret örneği göstererek ortaya çıkardığı çocuk istismarı içerikli karanlık bir olayı konuştu. 6 yaşında bir çocuğun imam nikahı kisvesiyle 29 yaşında tarikat müridinin istismarına terk edildiği gerçeği hepimizi çok sarstı. Daha çarpıcı olanı yıllardır devam ettiği, delilleriyle sabit olan bu olayın uzun süre sonra toplumsal tepkiler karşısında gün yüzüne çıkmış olmasıydı. Ne yazık ki bu tür olaylar Türkiye'de son yıllarda sıklıkla görülmeye başlayan kız ve erkek çocuk istismarı zincirinin son halkasıydı. Yatılı okullarda, yatılı kurslarda yaşanan bu olaylar din gibi kutsal bir perdenin altına gizlenmekteydi. İstismara uğrayan çocuklar açıklama yapmama tehdidiyle korkutularak susmaya zorlandılar.  İstismara uğrayan çocuklar kalıcı travmalar yaşayarak kendi içlerine kapandılar. Bütün bu dehşet verici gelişmeler "münferit olay" Ya da 'Çocuğun Rızası Vardı" gibi sözlerle geçiştirilmeye çalışıldı. Devletin görevi tarikat ve cemaatleri değil çocukları ve kadınları korumaktır. Bizler bugün burada bunu hatırlatmak için toplandık. Ülkemiz bu hale nasıl geldi? AKP 2004 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde meclise çocuğa yönelik cinsel suçların önünü açan düzenlemeler getirdi. Tecavüz mağdurlarıyla evlenme durumunda failin cezasız kalması önerisi kadınların direnişiyle geri çekildi. 2012 yılında 4+4+4 eğitim sistemine geçildi. Bu sistemle örgün eğitim alan kız çocukları ilk 4 yılın ardından birer birer okulları terk ettiler. 2012 Nisan ayında milli eğitim bakanlığı dini eğitim veren yurt ve pansiyon açan kurumların denetiminden sorumlu olmaktan çıkarıldı. Sorumluluk diyanet işleri başkanlığına verildi. 2013 yılında TCK da yapılan bir değişiklikle kanuna aykırı eğitim kurumları açmak ve işletmek tamamen suç olmaktan çıkarıldı. 2013 Eylül ayında evli öğrencilerin açık öğretim liselerine yönlendirilmesini düzenleyen yasayla çocuk yaşta nişanlanmalarının önü açıldı. 2015 yılı Mayıs ayında Anayasa mahkemesi resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan çiftlere ceza verilmesini öngören TCK maddesinin kaldırılmasına karar verdi. Bu, çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açtı. 2015 Kasım ayında çocuğunu küçük yaşta evlendiren babanın ceza yaptırımına tabi tutulmasının "ülkenin sosyal ve kültürel yapısıyla bağdaşmadığı" gerekçesiyle cinsel ilişki yaşı 15'ten 12'ye indirilmiş oldu. 2017 yılında müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenleme mecliste onaylandı. 2020'de çocuk yaşta evlilikler ve tecavüzün önünü açan af tasarısı ikinci yargı paketi ile karşımıza çıktı. 2021'de cinsel istismar, taciz, kasten adam öldürme ve işkence gibi katalog suçlarda tutuklama için "somut delil" şartı aranması kabul edildi. Mecliste siyasi partiler tarafından verilen çocuğa yönelik cinsel suçlara dair araştırma önergeleri AKP oylarıyla reddedildi. Bu arada çocuk hakları alanında çalışan birçok kurumun kapısına mühür vuruldu. 2023 bütçesinde kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transfer adı altında tarikat ve cemaatlere 23 milyar 873 milyon 925.000 para ayrıldı. MEB tarikat ve cemaatlerle ,"Değerler eğitimi" adı altında protokoller imzaladı. Yine Türkiye Uluslararası İstanbul sözleşmesinden çıkarak tarikat ve cemaatlerin isteği yerine getirildi. Bütün bunlar 2023 dünyasında bu tarikatların dinle gerçek anlamda bir bağının kalmadığını, hepsinin birer ticari holdinge dönüşmüş olduğunu ve siyaset kurumları ile iç içe ve pazarlık halinde olduklarını göstermektedir. Sorun sadece tarikat ve cemaatlerin değil siyasetin dinileşmesidir. Laiklik ilkesi adım adım yok edilerek bu günlere gelindi. Siyasetin dinileşmesi aynı zamanda toplumsal yaşamı da baskılamaya başladı. Hepimizin bütün bu laiklik karşıtı baskılara itirazı var. Bizler bugün buraya bunu haykırmaya geldik. Bunun çözümü demokratik, laik, bilimsel evrensel hukuk esasları ve değerleri üzerine yeni bir yol inşa etmektir. Bu karanlıkla hep birlikte mücadele edeceğimizi haykırıyoruz. Bugün burada hep beraber bunun sözünü veriyoruz. Yaşasın Demokratik, Özgür, Eşit, Adil Laik Türkiye

                                                                                Akhisar Demokrasi Platformu