Demokrasi Platformu Bileşenleri, eşit bir yaşam istiyoruz
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Danıştay 10. Daire Başkanlığı İstanbul Sözleşmesinden imza çekilmesine dair işlemin iptali talebiyle açılmış davalara ilişkin kararını açıklaması üzerine Akhisar Demokrasi Bileşenleri, Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Akhisar Çevre Derneği, Akhisar Emek Partisi, Akhisar Sol Parti, Akhisar Eğitim-Sen, Akhisar Emekli-Sen, Akhisar Kadın Derneği, Akhisar 8 Mart Kadın Dayanışma Derneği, Akhisar Alevi Kültür Derneği, Manisa Tabip Odası, Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi, Akhisar Tüm Bel-Sen, Akhisar Mimarlar Odası katılarak destek verdi.
Akhisar Demokrasi Platformu Bileşenleri adına basın açıklamasını Dudu Yiğit okudu.
Dudu Yiğit'in okuduğu basın açıklamasının tam metni;
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN İMZA ÇEKİLMESİYLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARI YOK HÜKMÜNDEDİR
Danıştay 10. Daire Başkanlığı İstanbul Sözleşmesi'nden imza çekilmesine dair işlemin iptali talebiyle açılmış davalara ilişkin kararını açıkladı. Türkiye'nin tek adam kararıyla bir gecede uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının hukuka uygun olduğunu söyleyen Danıştay kararı, ülkenin içinden geçmekte olduğu sürece dair de çok şey söylemektedir. Kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiği, kadın cinayetlerinin ürkütücü bir hızla sürdüğü, LGBTİ' lerin can güvenliğinin, yaşam haklarının yok sayıldığı, çocukların, gençlerin hiç kimsenin güvende hissetmediği bu ülke de iç hukukun kadınları koruduğunu söyleyerek imzadan çekilmeye hukuki kılıf uydurulmaya çalışılması nafiledir.
Adalet mekanizmasının çarkları katiller lehine ve sürekli kadınlar aleyhine işlerken, öldürülen kadınların çantalarından koruma karar belgeleri çıkarken, haksız tahrik indirimleri ile ödül gibi cezalar ülkenin dört yanındaki adliyelerde verilirken " İstanbul Sözleşmesi' ne gerek yok, iç hukuk yeterli" demek kadınları ölüme ve şiddete terk etmektir. İstanbul Sözleşmesi devlete şiddeti ve eşitsizlikleri önlemek için yükümlülükler veren, koruma ve önleme mekanizmalarını zorunlu kılan bir uluslararası sözleşmedir. "İç hukukumuz yeterli", " cezaları arttıralım" gibi hiçbir olumlu sonuç yaratmayacak yasal düzenleme çabaları ve kadın erkek eşitliğine inanmadığını ifade eden bir iktidarın uygulamalarına güvenilmeyeceği tecrübe ile sabittir. İstanbul Sözleşmesini ortadan kaldırmak isteyenlerin çocuk istismarını önleme yükümlülüğü veren Lanzarote Sözleşmesi’ni, kadına yönelik şiddete karşı denetim mekanizması öngören CEDAW' ı da sıraya koyduğunu unutmamak gerekir. Danıştay’ın bu kararı aynı zamanda temel hakları güvence altına alan diğer uluslararası sözleşmeleri de bir gecede yok edilebileceğinin ilanı olmuştur. İstanbul Sözleşmesini kadınların hayatlarından çıkarmaya çalışan siyasal iktidar, kadınların büyük direnci karşısında esasen kaybetmiştir. Sokakta, evde, okulda, işyerinde her yerde her biçimde mücadele eden, duruşma salonlarını dolduran, örgütlü ve inatçı kadınların karşısında yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesin' nden de, Demokratik bir ülke mücadelesinden de, eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam talebimizden de vazgeçmiyoruz. Eşit Bir yaşam istiyoruz. Demokrasi mücadelemiz sürüyor, sürecek.
