• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Manisa 19 °C
  • İzmir 20 °C
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Cuma hutbesi; Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma

Okunma Sayısı: 4161
Cuma hutbesi; Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından her hafta merkezi olarak hazırlanan Türkiye Geneli Cuma Hutbesinde bu haftanın cuma hutbesi bugün yayımlandı. Bu haftaki cuma hutbesinin konusu 'GÜNEŞİN DOĞDUĞU EN HAYIRLI GÜN: CUMA' oldu

İslam’ın şeâirinden olan Cuma namazını eda etmek üzere bu kutlu mabette bir araya gelen aziz kardeşlerim!

Cumanız mübarek, gününüz hayırlı olsun! Yine böyle bir Cuma günüydü. Peygamber Efendimiz (s.a.s), günlerce süren meşakkatli hicret yolculuğunda nihayet Medine’ye yaklaşmıştı. Medine’nin yakınında bulunan “Rânûnâ” denen yere ulaştığında öğle vakti girmişti. Rahmet Elçisi, coşkuyla kendisini karşılamaya gelen kalabalığa hutbe irad etti ve ilk Cuma namazını kıldırdı. Bu hutbede Peygamberimiz (s.a.s), ashabı nezdinde hepimize şöyle buyurdu: “Kendiniz gitmeden önce âhirete salih ameller gönderiniz. Allah’a yemin olsun ki, her biriniz dünyaya veda edeceksiniz. Sonra Allah, ‘Resûlüm sana dinimi tebliğ etmedi mi? Sana mal vermedim mi? İmkan bahşetmedim mi? Dünyadayken ahiretin için ne hazırladın?’ diye soracak… Öyleyse herkes gücü nispetinde kendini cehennem ateşinden korusun. Yarım bir hurmayı infakla ya da güzel bir sözle dahi olsa bunu yapsın.”

2017-12-01_10-40-24.png

Kardeşlerim!

Bugün Cuma. Bugün haftalık bayram günümüz. Bizler, her Cuma büyük bir sevinç yaşarız. Tarifi imkansız bir coşku ve heyecanın tadına varırız. Zira Cuma, haftalık dirilişimize, hayata yeniden tutunmamıza vesile olan müstesna bir gündür. Cuma, hayatın türlü hengâmesinde bunalan ruhlarımızın sükunete kavuştuğu gündür. Türlü zorluklar içinde bitap düşen gönüllerimizin durulup kendini bulduğu kıymetli bir zaman dilimidir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Cuma günü ezan okunduğunda namaz için koşun ve alışverişle meşguliyeti bırakın. Bilesiniz ki bu, sizin için daha hayırlıdır.” buyurmuştur. Bu yönüyle Cuma, gündelik meşgalelerden, her türlü dünyevi kaygıdan sıyrılarak Yüce Allah’ın huzuruna duruşumuzun adıdır. Nasıl ki günde beş vakit namazımızda Rabbimize olan teslimiyet ve sadakatimizi gösteriyorsak Cuma namazında da bu kararlılığımızı perçinleriz. Her Cuma kulluk ahdimizi yenileriz. Hafta boyunca yaptığımız ibadet ve iyiliklerimizi bu buluşmada Rabbimize adeta yeniden arz ederiz.

Aziz Kardeşlerim!

Bizim için bir muhasebe zamanıdır Cuma. Gidişatımızı yeniden gözden geçirme, bilerek ya da bilmeyerek yüklendiğimiz günahlardan arınma anıdır. Cuma, duaların geri çevrilmeyeceği bilinciyle Allah’a yakarışın, O’nun engin rahmeti ve merhametine sığınmanın tam da vaktidir. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve muhabbetimizi gür bir sedayla haykırdığımız gündür Cuma. Bizler, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle Cuma namazında aynı inançla, aynı niyetle, aynı ideallerle camilerimizde toplanırız. Peygamber makamı bu minberlerden yankılanan hutbeleri can kulağıyla dinleriz. Sevincimizle hüznümüzle yeniden kaynaşırız. Hep birlikte Allah’a kul olmanın, kardeş olmanın, paylaşmanın, dayanışmanın hazzını iliklerimize kadar yaşarız. Aziz Müminler! Peygamberimiz (s.a.s)’in ifadesiyle güneşin doğduğu en hayırlı gündür Cuma. Bu yüzdendir ki Cuma, Yüce Dinimiz İslam’ın sembollerinden biridir. Cuma rahmettir. Cuma berekettir. Cuma huzurdur. Şu kadar var ki; inancımızda her bir saniyemiz, her bir günümüz değerlidir. Çünkü zamanı yaratan da, bizlere emanet olarak lütfeden de Yüce Rabbimizdir. Ve Allah katında zamana ne atfedildiğinden, günlerin nasıl isimlendirildiğinden daha önemlisi vaktin nasıl değerlendirildiğidir. Her bir nefesimizi Rabbimizin rızası doğrultusunda tüketip tüketmediğimizdir. Kısacık ömür sermayemizi ebedi bir kazanca dönüştürüp dönüştüremediğimizdir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz “Kara Cuma” ifadesi, müminler olarak hepimizi rahatsız etti. Zira bizim inancımızda bütün günler Allah’ındır. Her günün sabahı, aydınlık bir geleceğe uyanıştır. Bir inancın sembolünü hedef alan ve mensuplarını yok sayan böylesi saygısız ifade ve yaklaşımların bizim geleneğimizde yeri yoktur. Bir dinin kutsalının çılgınca ve sınırsızca bir tüketim anlayışına alet edilmesi asla kabul edilemez bir durumdur.

Kardeşlerim!

Zihinlerde olumsuz bir algı oluşmasına sebep olacak bu tür gayretler karşısında müminler olarak bizlere düşen, dinimize ve değerlerimize sımsıkı sarılmaktır. Bugün insanlığa karşı en önemli görevimiz, Yüce Dinimiz İslam’ı, hidayet rehberimiz Kur’an’ı, Âlemlere Rahmet Peygamberimizi en iyi şekilde temsil etmektir, doğru tanıtmaktır. Unutmayalım ki biz bu uğurda gayret ettiğimiz müddetçe Allah’ın yardımı da bizimle beraber olacaktır. 

Fotoğraf: Akhisar Emetli Camii 16.YY - Akhisar Haber Ajansı - AHA


Peki Hutbe Nedir ?

Mumsema Konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah'a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir

Cuma ile ilgili, "Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız zaman hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın" (Cuma, 62/9). Âyette sözü edilen zikr bilginlere göre hutbedir veya hutbe ile birlikte namazdır. Buna göre hutbe de Cuma namazı gibi farzdır ve hutbe okunmayan Cuma namazı eda edilmiş sayılmaz (Molla Hüsrev, Dürerü'l Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138). Ayrıca ümmetin bu konuda icma'ı da bulunmaktadır. Çünkü Hz. Peygamberden günümüze kadar, cuma namazları hutbeli olarak kılma gelmiştir

Hutbenin rüknü:

Hutbenin rüknü Cenab-ı Hakk'ı zikirden ibarettir. Hutbe iki bölümden oluşur: Birinci hutbe müslümanlara vaz ve nasihat ikinci hutbe müslümanlara duadır. Her birinde Allah'a hamd ve sena Allah'ın birliğine, Hz. Muhammed'in Peygamberliğine şehadet ve Peygambere salavât vardır. Hanefi fakihleri "Allah'ın zikrine koşunuz" (el-Cuma'a, 69/2) âyetindeki hükmün mutlak olduğunu ve namazı da hutbeyi de kapsamına aldığını söylerler

Hutbenin şartları:

Vakit içinde olmak, Namazdan önce, Hutbe niyetiyle Cemaat huzûrunda okunmak (yani hutbe okunurken üzerine cuma farz olanlardan bir kişi bile olsun, cemaatın olması gerekir), Hutbe ile namaz arası başka bir şey ile kesilmemeli (Molla Hüsrev Düreru'l-Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc A. Davutoğlu, İst, 1983111, 304 vd.)

Hutbenin sünnetleri:

Hatip, hutbeye başlamadan önce minber tarafında bulunmak. Minbere çıktığında cemaate dönüp oturmak ve okunacak ezanı dinlemek, Hatibin huzurunda ezan okumak, Ezandan sonra, hatip cemâat karşısında her iki hutbeyi ayakta okumak

Birinci hutbeye Allah'a hamd-ü senâ, "El-Hamdü li'llâh" ile başlamak

Şehadeteyni "Eşhedü en lâ ilahe.. ve eşhedü enne Muhammedun.." okumak ve Peygambere salavat getirmek. Müslümanlara dünya ve ahiretlerine yarayacak, onları dünya ve ahirette saâdete kavuşturacak vaaz ve nasihatlarda bulunmak, Kâfirlerin zulmünden kurtarması için dua etmek

Eûzü-Besmele ile bir âyet okumak, Hutbeyi ikiye ayırmak ve iki hutbe arasında az bir miktar oturmak

İkinci hutbede de, evvelki hutbe gibi, hamdele, salvele ile başlamak. İkinci hutbede Müslümanlara mağfiretle afiyet ve cihad'ta başarılı olmaları için de dua etmek, Her iki hutbeyi kısa okumak. İkinci hutbede sesi kısmak. Hutbeyi, cemaâtin işitebileceği bir sesle okumak. Hutbe okunurken cemâat başka bir şeyle meşgul olmayıp yalnız hutbeyi dinleyecektir. Hutbe anında söz söylemek veya söyleyene sus demek, ve yahut namaz kılmak tahrimen mekruhtur, Hutbede hazır bulunanların iki tarafa bakmaları da mekruhtur (el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut, 1400,1,146, 147)

Her ne suretle olursa olsun Cuma'ya gidemeyen kimselerin o gün şehir dahilinde ve cemaâtle namaz kılmaları tenzîhen mekrûhtur, Fakat Cuma namazı kılınmayan köylerde ve bâdiyelerde bulunanların Cuma günü öğle namazını cemâatle kılmaları kerâhetsi} olarak câizdir

Özrü olanların Cuma günü öğle namazını Cuma namazı kılındıktan sonraya bırakmaları sünnettir. Cuma namazı kılınmadan kılarlarsa tenzihen mekrûhtur

İmama teşehhütte ve yahut sehiv secdesinde yetişebilmiş olanlar, imam selam verdikten sonra Cuma'yı tamamlarlar. Cuma namazının herhangi bir anında secdesinin teşehhudünde bile olsull, imama yetişebilenler, Cuma namazına yetişmiş sayılırlar, Birinci ezanı işitenlerin alış verişi bırakıp Cuma'ya koşmaları vâcibdir

Cuma günü, Müslümanlar için bir bayramdır. Onun için Perşembe akşamından itibaren Cuma hazırlığı yapmak, çoluğunu, çocuğunu yıkayıp temizlemek, tırnaklarını kesmek, Cuma için yıkanmak İslâm âdâb ve ahlakındadır. Câmiye giderken temiz elbiselerini giymek, güzel kokular sürünmek de böyledir. Bunlara çok dikkat etmek lâzımdır. Hz. Peygamber (s.a.s) bunlara çok önem vermiştir, Her Cumâ günü Cumâ için gusletmenin fazîleti hakkında Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri pek çoktur.

ABDEST NASIL ALINIR?

Cuma namazı kılmadan önce, ilk olarak her namazda olduğu gibi abdest alınması gerekmektedir. Abdest almak için;

Abdest almaya başlarken "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir,
Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim denir,
Üç kez eller bileklere kadar yıkanır, (Bir elin parmakları diğer elin parmakları arasına geçirilerek hilallenir)
Sağ el ile ağıza üç kere su verilerek ağız yıkanır,
Sağ el ile buruna üç kere su verip, sol el ile sümkürülür,
Avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar üç kez yüz yıkanır,
Sol el ile sağ kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Sağ el ile sol kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Her iki kol yıkandıktan sonra, eller tekrar yıkanır ve başın dörtte biri mesh edilir, (başın üst kısmına ıslak elle dokunulur)
Daha sonra sağ ve sol elin şehadet parmakları ile iki kulağın deliklerine su verirken baş parmaklar ile kulakların arkası mesh edilir,
Ellerin dış yüzü ile ense mesh edilir,
Sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayak üç kez yıkanır,
Sol ayağı üç kez yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer baş parmaktan başlayarak, küçük parmağa doğru, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuk ile birlikte yıkanır.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Namaza başlarken ilk olarak "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diyerek Cuma namazını kılmak için niyet ederiz. Ardından "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getilir ve namaza başlanır.
Tekbirden sonra elleri bağlanır ve sessizce Sübhaneke okunur. Sübhaneke'den sonra bir şey okunmaz ve imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve ardından  doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkılır ve ikinci rekâta başlanır. Ayağa kalktıktan sonra eller bağlanır ve hiçbir şey okunmadan imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata oturulur ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ duaları okunur. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüz sağa çevrilir ve "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" denilerek selam verilir. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.