• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Manisa 14 °C
  • İzmir 16 °C
  • 23 Nisan Programı Belli Oldu
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor Konulu Konferans
  • Has Evrensel Özel Güvenlik Eğitim Kurumu Kursları
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Cuma hutbesi; Allah’a Yakın Olma Arayışı: Kurban

Okunma Sayısı: 2752
Cuma hutbesi; Allah’a Yakın Olma Arayışı: Kurban
18 Ağustos Cuma hutbesi belli oldu. Diyanet bugün tüm camilerde okunması gereken hutbeyi resmi site üzerinden paylaştı. Cuma hutbesinde bugün "Allah’a Yakın Olma Arayışı: Kurban" konusuna yer verildi.

ALLAH’A YAKIN OLMA ARAYIŞI: KURBAN

Aziz Müminler!

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Şüphesiz namazım da, diğer ibadetlerim de, hayatım da, ölümüm de sadece ve sadece Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.’ ”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu kurban bayramı günlerinde Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir ibadet yapmış olamaz...”2

Kıymetli Kardeşlerim!

Yüce Allah’a manen yakınlaşmamıza ve kardeşliğimizin pekişmesine vesile olan kurban bayramının heyecanı bir kez daha yüreklerimizi sardı. Bizleri bu mübarek günlere ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun. Önümüzdeki Cuma günü, müminler olarak hep birlikte bayramı idrak edeceğiz. Kurbanlarımızdan elde edeceğimiz sevabın sevinciyle ve bayramın coşkusuyla en büyük arzumuz olan Rabbimizin rızasına beraberce ulaşmaya çalışacağız.

Aziz Kardeşlerim!

Kurban, yüce Allah’a yakın olma arayışıdır. Kurban, teslimiyet ve sadakatin, sevgi ve vefanın, fedakârlık ve paylaşmanın adıdır.

Kurban, nice hikmet ve ibretlerle dolu manevi bir yolculuktur. Bu yolculukta ihlas ve samimiyet sınavına tabi tutulan Âdem (a.s)’ın evlatları Habil ile Kabil’i hatırlarız. Bu sınavda ihlas ve kanaatkârlık kazanırken, samimiyetsizlik ve tamahkârlık kaybetmiştir. Zira bütün ibadetlerin kabul şartı ihlas ve samimiyettir.

Kardeşlerim!

Kurban ibadetinde sadakat ve teslimiyet sınavından geçen İbrahim (a.s) ve oğlu İsmail (a.s)’ın hatırası vardır. Bu imtihanda Hz. İbrahim ve ciğerparesi Hz. İsmail, sahip olunan her şeyin Allah yolunda tereddütsüz feda edilebileceğini göstermişlerdir. O gün bugündür müminler, sadakatin zirvesinde İbrahim (a.s)’ı, teslimiyetin zirvesinde İsmail (a.s)’ı görmüşlerdir.

Ve nitekim kurban ibadetinde Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.s)’in vefası, fedakârlığı ve cömertliği vardır. Onun ümmetinde kurban, paylaşma, yardımlaşma ve kardeşlik sınavının adı olmuştur.

Muhterem Müslümanlar!

Kurbanlarımız, bir taraftan bizi Rabbimize yakınlaştırırken, bir taraftan da insanlığımıza anlam ve derinlik katar. Kurban, her şeyden önce bizlere sorumluluğumuzu hatırlatır. Hayatın akışı içerisinde unuttuğumuz değerleri bir kere daha gözden geçirmemize ve sırât-ı müstakim üzere sebat etmemize vesile olur. Kurban, aslında nefsin arzu ve isteklerine esir olmamayı, kulluk basamaklarında samimiyetle yükselmeyi ifade eder. Zira kurbanımız, Rabbimize sunduğumuz bir samimiyet ve kulluk beyanımızdır. Rabbimiz, bu gerçeği bizlere şöyle haber verir: “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır, samimiyetinizdir.”3

Kardeşlerim!

Kurban, Allah yolunda infak ve paylaşma bilincimizin göstergesidir. Kurban, muhtaçların, yoksulların, garip ve kimsesizlerin yüzünü güldürmektir. Bayram yapamayanları bayram sevincine ortak etmektir. Rabbimize yaklaşırken aynı zamanda komşularımıza, akrabalarımıza, eş ve dostumuza, hâsılı birbirimize de yakınlaşmaktır kurban. Bu yönüyle kurban, adını bile duymadığımız nice ülkelerde daha önce hiç görmediğimiz, tanımadığımız kardeşlerimize uzattığımız bir yardım eli ve kardeşlik dokunuşudur.

Kardeşlerim!

Namaz, zekât, oruç, hac nasıl kendine has bir ibadetse kurban da kendine has bir ibadettir. Yoksula, kimsesize, ihtiyaç sahibine yardım etmek ve hayır işlemek nasıl güzel bir ibadetse kurban da öyle güzel bir ibadettir. Bu ibadetin de kendine özgü şartları, rükünleri vardır. Kurbanda aslolan, nisap miktarı mala sahip olan müminin gerekli şartları taşıyan hayvanı Allah rızası için bizzat kurban etmesidir. Dolayısıyla kurban ibadeti, maddi yardıma dönüştürülemez.

Kardeşlerim!

Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Türkiye Diyanet Vakfımız, bu yıl da vekâletle kurban kesim organizasyonu düzenlemektedir. Hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki mağdur ve muhtaç kardeşlerimize cömert ve hayırsever milletimizin kurbanları ulaştırılacaktır. Bu vesileyle kardeşlik köprüleri sağlamlaştırılmaya çalışılacaktır. Aziz milletimizin, ihtiyaç sahibi kardeşlerimize hediye edeceği her kurban, insanlığın, kardeşliğin ölmediğinin; insafın merhametin tükenmediğinin kanıtı olacaktır. Milletimizin yardımseverliğinin göstergesi olan kurbanlar; çaresize “Biz varız”, muhtaca “Seninleyiz”, yoksula “Beraberiz” anlamına gelecektir.

Kardeşlerim!

Kurban bağışları 1 Eylül tarihine kadar devam edecek, müftülüklerimiz tatil günlerinde de hizmet sunacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Rabbimizden hepimizi bayrama huzur içerisinde kavuşturmasını ve kurbanlarımızı kabul buyurmasını niyaz ediyorum.

2017-08-25_10-31-46.png

akhisar-ulucami.jpg

Fotoğraf: Akhisar Ulu Camii

Peki Hutbe Nedir ?

Mumsema Konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah'a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir

Cuma ile ilgili, "Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız zaman hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın" (Cuma, 62/9). Âyette sözü edilen zikr bilginlere göre hutbedir veya hutbe ile birlikte namazdır. Buna göre hutbe de Cuma namazı gibi farzdır ve hutbe okunmayan Cuma namazı eda edilmiş sayılmaz (Molla Hüsrev, Dürerü'l Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138). Ayrıca ümmetin bu konuda icma'ı da bulunmaktadır. Çünkü Hz. Peygamberden günümüze kadar, cuma namazları hutbeli olarak kılma gelmiştir

Hutbenin rüknü:

Hutbenin rüknü Cenab-ı Hakk'ı zikirden ibarettir. Hutbe iki bölümden oluşur: Birinci hutbe müslümanlara vaz ve nasihat ikinci hutbe müslümanlara duadır. Her birinde Allah'a hamd ve sena Allah'ın birliğine, Hz. Muhammed'in Peygamberliğine şehadet ve Peygambere salavât vardır. Hanefi fakihleri "Allah'ın zikrine koşunuz" (el-Cuma'a, 69/2) âyetindeki hükmün mutlak olduğunu ve namazı da hutbeyi de kapsamına aldığını söylerler

Hutbenin şartları:

Vakit içinde olmak, Namazdan önce, Hutbe niyetiyle Cemaat huzûrunda okunmak (yani hutbe okunurken üzerine cuma farz olanlardan bir kişi bile olsun, cemaatın olması gerekir), Hutbe ile namaz arası başka bir şey ile kesilmemeli (Molla Hüsrev Düreru'l-Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc A. Davutoğlu, İst, 1983111, 304 vd.)

Hutbenin sünnetleri:

Hatip, hutbeye başlamadan önce minber tarafında bulunmak. Minbere çıktığında cemaate dönüp oturmak ve okunacak ezanı dinlemek, Hatibin huzurunda ezan okumak, Ezandan sonra, hatip cemâat karşısında her iki hutbeyi ayakta okumak

Birinci hutbeye Allah'a hamd-ü senâ, "El-Hamdü li'llâh" ile başlamak

Şehadeteyni "Eşhedü en lâ ilahe.. ve eşhedü enne Muhammedun.." okumak ve Peygambere salavat getirmek. Müslümanlara dünya ve ahiretlerine yarayacak, onları dünya ve ahirette saâdete kavuşturacak vaaz ve nasihatlarda bulunmak, Kâfirlerin zulmünden kurtarması için dua etmek

Eûzü-Besmele ile bir âyet okumak, Hutbeyi ikiye ayırmak ve iki hutbe arasında az bir miktar oturmak

İkinci hutbede de, evvelki hutbe gibi, hamdele, salvele ile başlamak. İkinci hutbede Müslümanlara mağfiretle afiyet ve cihad'ta başarılı olmaları için de dua etmek, Her iki hutbeyi kısa okumak. İkinci hutbede sesi kısmak. Hutbeyi, cemaâtin işitebileceği bir sesle okumak. Hutbe okunurken cemâat başka bir şeyle meşgul olmayıp yalnız hutbeyi dinleyecektir. Hutbe anında söz söylemek veya söyleyene sus demek, ve yahut namaz kılmak tahrimen mekruhtur, Hutbede hazır bulunanların iki tarafa bakmaları da mekruhtur (el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut, 1400,1,146, 147)

Her ne suretle olursa olsun Cuma'ya gidemeyen kimselerin o gün şehir dahilinde ve cemaâtle namaz kılmaları tenzîhen mekrûhtur, Fakat Cuma namazı kılınmayan köylerde ve bâdiyelerde bulunanların Cuma günü öğle namazını cemâatle kılmaları kerâhetsi} olarak câizdir

Özrü olanların Cuma günü öğle namazını Cuma namazı kılındıktan sonraya bırakmaları sünnettir. Cuma namazı kılınmadan kılarlarsa tenzihen mekrûhtur

İmama teşehhütte ve yahut sehiv secdesinde yetişebilmiş olanlar, imam selam verdikten sonra Cuma'yı tamamlarlar. Cuma namazının herhangi bir anında secdesinin teşehhudünde bile olsull, imama yetişebilenler, Cuma namazına yetişmiş sayılırlar, Birinci ezanı işitenlerin alış verişi bırakıp Cuma'ya koşmaları vâcibdir

Cuma günü, Müslümanlar için bir bayramdır. Onun için Perşembe akşamından itibaren Cuma hazırlığı yapmak, çoluğunu, çocuğunu yıkayıp temizlemek, tırnaklarını kesmek, Cuma için yıkanmak İslâm âdâb ve ahlakındadır. Câmiye giderken temiz elbiselerini giymek, güzel kokular sürünmek de böyledir. Bunlara çok dikkat etmek lâzımdır. Hz. Peygamber (s.a.s) bunlara çok önem vermiştir, Her Cumâ günü Cumâ için gusletmenin fazîleti hakkında Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri pek çoktur.


ABDEST NASIL ALINIR?

Cuma namazı kılmadan önce, ilk olarak her namazda olduğu gibi abdest alınması gerekmektedir. Abdest almak için;

Abdest almaya başlarken "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir,
Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim denir,
Üç kez eller bileklere kadar yıkanır, (Bir elin parmakları diğer elin parmakları arasına geçirilerek hilallenir)
Sağ el ile ağıza üç kere su verilerek ağız yıkanır,
Sağ el ile buruna üç kere su verip, sol el ile sümkürülür,
Avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar üç kez yüz yıkanır,
Sol el ile sağ kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Sağ el ile sol kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Her iki kol yıkandıktan sonra, eller tekrar yıkanır ve başın dörtte biri mesh edilir, (başın üst kısmına ıslak elle dokunulur)
Daha sonra sağ ve sol elin şehadet parmakları ile iki kulağın deliklerine su verirken baş parmaklar ile kulakların arkası mesh edilir,
Ellerin dış yüzü ile ense mesh edilir,
Sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayak üç kez yıkanır,
Sol ayağı üç kez yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer baş parmaktan başlayarak, küçük parmağa doğru, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuk ile birlikte yıkanır.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Namaza başlarken ilk olarak "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diyerek Cuma namazını kılmak için niyet ederiz. Ardından "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getilir ve namaza başlanır.
Tekbirden sonra elleri bağlanır ve sessizce Sübhaneke okunur. Sübhaneke'den sonra bir şey okunmaz ve imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve ardından  doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkılır ve ikinci rekâta başlanır. Ayağa kalktıktan sonra eller bağlanır ve hiçbir şey okunmadan imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata oturulur ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ duaları okunur. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüz sağa çevrilir ve "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" denilerek selam verilir. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.