• BIST 9693.46
  • Altın 2507.469
  • Dolar 32.5758
  • Euro 34.7748
  • Manisa 19 °C
  • İzmir 20 °C
  • 23 Nisan Programı Belli Oldu
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor Konulu Konferans
  • Has Evrensel Özel Güvenlik Eğitim Kurumu Kursları
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Cuma hutbesi; Alışveriş ve ticaret ahlakı

Okunma Sayısı: 3217
Cuma hutbesi; Alışveriş ve ticaret ahlakı
18 Ağustos Cuma hutbesi belli oldu. Diyanet bugün tüm camilerde okunması gereken hutbeyi resmi site üzerinden paylaştı. Cuma hutbesinde bugün "Alışveriş ve ticaret ahlakı" konusuna yer verildi.

18 Ağustos Cuma hutbesi belli oldu. Diyanet bugün tüm camilerde okunması gereken hutbeyi resmi site üzerinden paylaştı. Cuma hutbesinde bugün "Alışveriş ve ticaret ahlakı" konusuna yer verildi.

18 AĞUSTOS 2017 TARİHLİ CUMA HUTBESİ

ALIŞVERİŞ VE TİCARET AHLAKI

Aziz Kardeşlerim!

Peygamberimiz (s.a.s), zaman zaman Medine pazarına giderdi. Orada alışveriş ve ticaret yapan insanlar üzerinde izlenimde bulunur, onlarla sohbet ederdi. Yanlış tutum ve davranışlar sergileyenleri uyarırdı. Nitekim Yüce Rabbimizin alışverişe yönelik hayati ikazları ihtiva eden şu ayetleri nazil oldu: “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun. Onlar, insanlardan bir şey aldıklarında tam ölçüp tartarlar. Kendileri başkalarına vermek için ölçtüklerinde ise eksik tartarlar. Onlar, büyük bir gün için diriltileceklerini hiç mi düşünmezler? O gün insanlar, Âlemlerin Rabbinin huzurunda hazır beklerler.”

Kardeşlerim!

Bu âyetler nazil olduktan sonra müminler, Peygamberimizin rehberliğinde alışverişte daha hassas, daha dikkatli davranmaya başladılar. Resûlullah Efendimiz (s.a.s), bu durumdan gayet hoşnut oldu. “Yâ Rabbi! Bunların ölçü ve tartılarını, alışverişlerini bereketli kıl!” duasıyla onları ticarete teşvik etti.

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam, bizlere bir alışveriş, bir ticaret ahlakı öğretmiştir. Bu ahlakın başında dürüst davranmak vardır. Yalan ve aldatmaktan kaçınmak vardır. Zira doğruluk ve dürüstlük, mümin olmanın bir gereğidir. Erdemli bir birey olarak yaşamanın şartıdır. Kaldı ki, sadece alışverişte değil; mümin, hayatın her alanında samimiyeti kuşanması gereken kişidir. Yüce Rabbimizin “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” emri, müminin söz, tutum ve davranışlarının mihveridir. Peygamberimiz (s.a.s)’in “Bizi aldatan bizden değildir” uyarısı, müminin insanlarla olan ilişkisinde vazgeçilmez bir ilkedir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Allah Resûlü (s.a.s), “Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, dosdoğru kimseler ve şehitlerle beraberdir.” buyurmuştur. Bu hadisten de anlaşılacağı üzere alışverişte, ticarette açık sözlü, şeffaf olmak, önemli ahlaki bir ilkedir. Şu olay bunun en güzel örneklerindendir: Sahabeden biri, alışverişle ilgili zihnini meşgul eden bazı hususları danışmak üzere Peygamberimiz (s.a.s)’in yanına gelir. Allah Resûlü, onu dikkatlice dinledikten sonra kendisine şu nasihatte bulunur: “Bir şey satın almak istediğin zaman, verebileceğin fiyatı söyle! Bir şey satmak istediğin zaman da, yüksek fiyat değil, onun piyasadaki değerini söyle!”

Değerli Kardeşlerim!

Peygamberimiz (s.a.s), “Kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan satması Müslümana helâl değildir.” hadisiyle bizleri uyarmıştır. Zira malın kusurunu gizlemek, alışverişin bereketini, insanların birbirine olan güvenini yok eder. Satıcı, her ne kadar kâr etmiş gibi gözükse de onun kârı hüsrandır. Bunun bilincinde olan bir mümin, kâr ve kazanç elde etmek için her yolu mubah göremez. Aldatıcı reklam, hile, haksız rekabet ve aşırı kâr gibi yollara tevessül edemez. Bir başkasının kaybı ve zararı üzerinden kazanç ve kâr devşiremez. Bilir ki bir başkasını aldatması aslında bizatihi kendisini aldatmasıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz, geçmiş toplumlardan kimilerinin, alışverişte dürüst davranmayarak yeryüzünde bozgunculuk çıkardıkları için helak edildiklerini bildirmiştir.

Kardeşlerim!

Ticaret ahlâkının temel ilkelerinden biri de kazancın helâl olmasına dikkat etmektir. Yapıp ettiklerinden bir gün mutlaka hesaba çekileceğine inanan bir mümin, kazancına haram karıştıramaz. Bu anlamda Yüce Allah’ın haram kıldığı şeyleri alıp satmak bir Müslüman için helâl değildir. İçki, uyuşturucu ticareti yapmak, kumar oynamak veya oynatmak, vergi kaçırmak gibi hususlardan Müslüman uzak durmalıdır.

2017-08-18_12-10-00.png

Aziz Müminler!

Ne hazindir ki, kimileri gün geçtikçe helal kazanç duyarlılığını yitirmektedir. Kimileri, her yolu mubah sayarak sadece kazanç ve menfaat odaklı hareket edebilmektedir. Kimileri, hırs ve tamahın, kuralsızca daha çok kazanmanın, hâsılı dünya malının esiri olabilmektedir. Kimileriyse Allah’ın en büyük ayeti olan insanın maddi ve manevi kazanımlarını ölçüsüz ve hayasızca istismar edebilmektedir. Oysa hayatımızın her alanında olduğu gibi alışverişte de asıl olan Yüce Rabbimizin rızasıdır. Öyleyse geliniz! Kazancımızı doğruluk ve samimiyet üzerine inşa edelim. Kul hakkına riayet ederek sofralarımızı, ömrümüzü daha da bereketli kılalım. Kendimizin, eşimizin, evladımızın boğazından haram bir lokma geçmemesi için duyarlı olalım. Alışverişimizde, ticaretimizde Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisi hepimiz için bir ölçü olsun: “Dünya malı, tatlı ve çekicidir. Kim onu tok gözlü bir şekilde alırsa o mal bereketlenir. Kim de onu açgözlülük ve ihtirasla alırsa bereketi kaybolur.”

akhisar-gupluce-camisi.jpg

Peki Hutbe Nedir ?

Mumsema Konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah'a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir

Cuma ile ilgili, "Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız zaman hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın" (Cuma, 62/9). Âyette sözü edilen zikr bilginlere göre hutbedir veya hutbe ile birlikte namazdır. Buna göre hutbe de Cuma namazı gibi farzdır ve hutbe okunmayan Cuma namazı eda edilmiş sayılmaz (Molla Hüsrev, Dürerü'l Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138). Ayrıca ümmetin bu konuda icma'ı da bulunmaktadır. Çünkü Hz. Peygamberden günümüze kadar, cuma namazları hutbeli olarak kılma gelmiştir

Hutbenin rüknü:

Hutbenin rüknü Cenab-ı Hakk'ı zikirden ibarettir. Hutbe iki bölümden oluşur: Birinci hutbe müslümanlara vaz ve nasihat ikinci hutbe müslümanlara duadır. Her birinde Allah'a hamd ve sena Allah'ın birliğine, Hz. Muhammed'in Peygamberliğine şehadet ve Peygambere salavât vardır. Hanefi fakihleri "Allah'ın zikrine koşunuz" (el-Cuma'a, 69/2) âyetindeki hükmün mutlak olduğunu ve namazı da hutbeyi de kapsamına aldığını söylerler

Hutbenin şartları:

Vakit içinde olmak, Namazdan önce, Hutbe niyetiyle Cemaat huzûrunda okunmak (yani hutbe okunurken üzerine cuma farz olanlardan bir kişi bile olsun, cemaatın olması gerekir), Hutbe ile namaz arası başka bir şey ile kesilmemeli (Molla Hüsrev Düreru'l-Hukkâm, İstanbul 1307, 1, 138; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc A. Davutoğlu, İst, 1983111, 304 vd.)

Hutbenin sünnetleri:

Hatip, hutbeye başlamadan önce minber tarafında bulunmak. Minbere çıktığında cemaate dönüp oturmak ve okunacak ezanı dinlemek, Hatibin huzurunda ezan okumak, Ezandan sonra, hatip cemâat karşısında her iki hutbeyi ayakta okumak

Birinci hutbeye Allah'a hamd-ü senâ, "El-Hamdü li'llâh" ile başlamak

Şehadeteyni "Eşhedü en lâ ilahe.. ve eşhedü enne Muhammedun.." okumak ve Peygambere salavat getirmek. Müslümanlara dünya ve ahiretlerine yarayacak, onları dünya ve ahirette saâdete kavuşturacak vaaz ve nasihatlarda bulunmak, Kâfirlerin zulmünden kurtarması için dua etmek

Eûzü-Besmele ile bir âyet okumak, Hutbeyi ikiye ayırmak ve iki hutbe arasında az bir miktar oturmak

İkinci hutbede de, evvelki hutbe gibi, hamdele, salvele ile başlamak. İkinci hutbede Müslümanlara mağfiretle afiyet ve cihad'ta başarılı olmaları için de dua etmek, Her iki hutbeyi kısa okumak. İkinci hutbede sesi kısmak. Hutbeyi, cemaâtin işitebileceği bir sesle okumak. Hutbe okunurken cemâat başka bir şeyle meşgul olmayıp yalnız hutbeyi dinleyecektir. Hutbe anında söz söylemek veya söyleyene sus demek, ve yahut namaz kılmak tahrimen mekruhtur, Hutbede hazır bulunanların iki tarafa bakmaları da mekruhtur (el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut, 1400,1,146, 147)

Her ne suretle olursa olsun Cuma'ya gidemeyen kimselerin o gün şehir dahilinde ve cemaâtle namaz kılmaları tenzîhen mekrûhtur, Fakat Cuma namazı kılınmayan köylerde ve bâdiyelerde bulunanların Cuma günü öğle namazını cemâatle kılmaları kerâhetsi} olarak câizdir

Özrü olanların Cuma günü öğle namazını Cuma namazı kılındıktan sonraya bırakmaları sünnettir. Cuma namazı kılınmadan kılarlarsa tenzihen mekrûhtur

İmama teşehhütte ve yahut sehiv secdesinde yetişebilmiş olanlar, imam selam verdikten sonra Cuma'yı tamamlarlar. Cuma namazının herhangi bir anında secdesinin teşehhudünde bile olsull, imama yetişebilenler, Cuma namazına yetişmiş sayılırlar, Birinci ezanı işitenlerin alış verişi bırakıp Cuma'ya koşmaları vâcibdir

Cuma günü, Müslümanlar için bir bayramdır. Onun için Perşembe akşamından itibaren Cuma hazırlığı yapmak, çoluğunu, çocuğunu yıkayıp temizlemek, tırnaklarını kesmek, Cuma için yıkanmak İslâm âdâb ve ahlakındadır. Câmiye giderken temiz elbiselerini giymek, güzel kokular sürünmek de böyledir. Bunlara çok dikkat etmek lâzımdır. Hz. Peygamber (s.a.s) bunlara çok önem vermiştir, Her Cumâ günü Cumâ için gusletmenin fazîleti hakkında Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri pek çoktur.


ABDEST NASIL ALINIR?

Cuma namazı kılmadan önce, ilk olarak her namazda olduğu gibi abdest alınması gerekmektedir. Abdest almak için;

Abdest almaya başlarken "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir,
Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim denir,
Üç kez eller bileklere kadar yıkanır, (Bir elin parmakları diğer elin parmakları arasına geçirilerek hilallenir)
Sağ el ile ağıza üç kere su verilerek ağız yıkanır,
Sağ el ile buruna üç kere su verip, sol el ile sümkürülür,
Avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar üç kez yüz yıkanır,
Sol el ile sağ kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Sağ el ile sol kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Her iki kol yıkandıktan sonra, eller tekrar yıkanır ve başın dörtte biri mesh edilir, (başın üst kısmına ıslak elle dokunulur)
Daha sonra sağ ve sol elin şehadet parmakları ile iki kulağın deliklerine su verirken baş parmaklar ile kulakların arkası mesh edilir,
Ellerin dış yüzü ile ense mesh edilir,
Sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayak üç kez yıkanır,
Sol ayağı üç kez yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer baş parmaktan başlayarak, küçük parmağa doğru, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuk ile birlikte yıkanır.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Namaza başlarken ilk olarak "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diyerek Cuma namazını kılmak için niyet ederiz. Ardından "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getilir ve namaza başlanır.
Tekbirden sonra elleri bağlanır ve sessizce Sübhaneke okunur. Sübhaneke'den sonra bir şey okunmaz ve imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve ardından  doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkılır ve ikinci rekâta başlanır. Ayağa kalktıktan sonra eller bağlanır ve hiçbir şey okunmadan imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata oturulur ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ duaları okunur. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüz sağa çevrilir ve "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" denilerek selam verilir. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.