CİNNET HALİ
Myanmar'da Budistlerin Müslümanlara yönelik katliamı yeniden başladı. Evleri, camileri ateşe veren çeteler, küçücük çocukları bile boyunlarına ip takarak infaz ediyor.Ülkenin birçok bölgesinde eş zamanlı olarak süren olaylar sırasında Müslümanlara karşı vahşice bir tutum sergileyen Myanmarlı Budistler çocukları bile idam ediyor.
Bölgeden dünyaya yansıyan fotoğraflarda evleri ateşe verilen insanlar sokak ortasında yakılan, araçların arkasına bağlanarak sürüklenen Müslümanların görüntülerBölgedeki olaylar üzerine Devlet Başkanı Thein Sein'in Meikhtila'da olağanüstü hal ilan etmesi ve orduyu güvenliği kontrol altına alması için görevlendirmesi bile Budist çetelerin şiddetini durdurmaya yetmedi. Aksine olaylar Myanmar'ın orta kesimlerine de sıçradı. Birçok kasabada Budistler Müslümanlara ait evleri ve 5 camiyi ateşe verdi. 20 kişinin öldüğü olaylar artarak sürüyori adeta kan donduruyor.Bostondaki kabul edilemez katliamı bütün dünyanın birinci gündem maddesi haline getirenlerin bu vahşete sessiz kalması açıklanacak gibi değil.
Ülkenin birçok bölgesinde eş zamanlı olarak süren olaylar sırasında Müslümanlara karşı vahşice bir tutum sergileyen Myanmarlı Budistler çocukları bile idam ediyor. Bölgeden dünyaya yansıyan fotoğraflarda evleri ateşe verilen insanlar sokak ortasında yakılan, araçların arkasına bağlanarak sürüklenen Müslümanların görüntüleri adeta kan donduruyor.Dünyanın bu vahşete sessiz kalması ayrı bir vahşet.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), BM ve Türkiye'nin normalleşme yönünde attığı çabalar ne yazık ki bugüne kadar yeterli olamadı. İİT'nin bölgede ofis açmasını militan gruplar engellerken Türkiye, Dışişleri Bakanlığı ve STK'lar düzeyinde bölgede önemli girişimlerde bulunmuş, BM ise ancak güvenli bölgelerde! yardım yapabildiğini duyurmuştu.Peki güvensiz bölgeler ve oralarda yaşananlar ,bu soru acilen yanıtlanması gereken bir soru!
ABD Başkanı Obama ise ikinci defa başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini Myanmar'a yapmış ve buradaki Müslümanların haklarının verilmesi yönünde yönetime çağrıda bulunmuştu.Peki sonuç ,önlem Ortadoğuya demokrasi getirme sevdalarının buralara ulaşmaması son derece manidar değilmi?
Kısa süre her şey normal gibi görünse de gerek bölgeden çıkarılan petrol, doğalgaz gerekse Müslüman toplumun verimli topraklar ve sahil bölgelerinde yaşaması Militan Budistler tarafından sorun olarak görülmeye devam ediyordu.
Yıllardır yaşadıkları topraklarda 1989 yılında vatandaşlık haklarını kaybeden, toprak sahibi olmaları, öğrenim görmeleri, ev sahibi olmaları, hatta çocuk sahibi olmaları bile hükümetin iznine bağlanan Müslümanlardan yaklaşık 1 milyonu komşu ülkelerdeki mülteci kamplarına, 700 bin kadarı da Suudi Arabistan'a sığınmak zorunda kalmıştı.
Daha önce Türkiye ve ABD'nin de aralarında olduğu birçok ülkeye bölgedeki çatışmaları sona erdirme ve en kısa sürede Müslümanların haklarının verilmesi, topraklarından koparılan insanların evlerine geri dönmesi gibi birçok demokratik hak konusunda sözler veren Myanmar yönetimi ise olayları engellemekte yetersiz kalıyor
"Bu kez anılan bölge dışında yaşayan, Myanmar toplumuyla bütünleşmiş ve vatandaşlıkları bulunan Müslümanları hedef alan yeni olayların baş göstermesi, Myanmar'daki insan hakları ile barış, istikrar ve demokratikleşme sürecine zarar veren bir gelişme olmuştur. Türkiye, Meikhtila'daki olayların bir an önce kontrol altına alınması, faillerinin bulunması ve olayların yayılmasının önlenmesi için gerekli adımların atılması hususlarında Myanmar hükümetine çağrıda bulunmaktadır.
Bu vahşet ,bu gün dünyanın gözü önünde cereyan ederken,insanlık adına utanç duymamak,acı çekmemek,ve kahrolmamak elde değil .
Selam ve saygılarımla BAHADIR YENİŞEHİRLİOĞLU