• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Manisa 15 °C
  • İzmir 16 °C
  • 23 Nisan Programı Belli Oldu
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor Konulu Konferans
  • Has Evrensel Özel Güvenlik Eğitim Kurumu Kursları
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Aldatılan eş tazminat isteyebilir mi?

Tuğba Gerçin Çığ

Aldatılan eş tazminat isteyebilir mi?

Aldatma, bir diğer deyişle zina sebebiyle evlilik birliğinin sona erdirilmesi mümkündür. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde “ Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” şeklinde düzenlenerek kusura dayalı, özel ve mutlak bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Yine kanunumuzca zina kavramı, evli bir şahsın eşinden başka birisi ile cinsi münasebette bulunması şeklinde tanımlanmaktadır.

Zinanın gerçekleşmesiyle birlikte, aldatılan eşin aldatan eşten ve eşinin birlikte olduğu üçüncü kişiden tazminat talep edip edemeyeceği sorunu gündeme gelmektedir. Bu iki durumu ayrı başlıklar altında değerlendirmeye çalışacağız.

Aldatılan eş aldatan eşten tazminat alabilir mi?

Öncelikle belirtmeliyim ki boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda bir eşin kusurunun diğer eşin kusur oranından fazla olması halinde maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilebilmektedir. Aldatma, eşlerin birbirine karşı sadakat borcuna aykırı bir davranış olarak kabul edilir. Nitekim evlilik eşlere bir takım sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir ve bu sorumluluklardan biri de karşılıklı sadakat ve bağlılık yükümlülüğüdür. Eşlerden birinin bu yükümlülüğe aykırı davranması tazminat hakkını doğurur. Bunun yanı sıra aldatma eylemi aldatılan eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaktadır. Tazminatın miktarı ise eşlerin ekonomik ve sosyal durumlarına göre hükmedilmektedir.

Aldatılan eş, eşinin kendisini aldattığı üçüncü kişiden tazminat alabilir mi?

Bu durum halen tartışmalı olmakla birlikte, geçmişte iki yönde de verilmiş Yargıtay kararları mevcuttur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010 yılında verdiği bir kararda, “aralarında evlilik bağı bulunan eşlerden birinin diğerini aldatmasının, aldatılan eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı niteliği taşıdığını, evliliği bilerek bu eyleme katılan kişinin de doğan bu zarardan sorumlu olduğunu ve aldatılan eşe tazminat ödemesi gerektiğini’ söylemişti. Böylelikle 3. kişinin yani sevgilinin tazminat ödemesi yönünde karar vermişti. Ancak 2015 yılında verilen aksi yöndeki Yargıtay kararlarının ardından bu durum Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Yakın tarihte çıkan bir içtihadı birleştirme kararı ile 84’e 87 oyla 3. Kişinin tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığı kararına varıldı. Sonuç olarak sevgili olarak adlandırılan üçüncü kişinin herhangi bir tazminat yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak ve sorularınıza cevap bulmak için avukatınıza danışmanızda fayda vardır. Yeni yazılarda görüşmek üzere, güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

Av. Tuğba GERÇİN ÇIĞ

e-posta : av.tugbacig@gmail.com

 

Bu yazı toplam 2647 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.