• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Manisa 19 °C
  • İzmir 17 °C
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

ADD 6. kez Günhan Bakırlıoğlu dedi

Okunma Sayısı: 2606
ADD 6. kez Günhan Bakırlıoğlu dedi
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Akhisar şubesinin 13.cü olağan genel kurulu Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür Salonunda yapıldı

ADD 6. kez Günhan Bakırlıoğlu dedi
Akhisar Haber Ajansı-AHA

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Akhisar şubesinin 13.cü olağan genel kurulu Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür Salonunda yapıldı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Akhisar şubesinin olağan genel kuruluna CHP Manisa milletvekili A. Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Celebci ve ADD üyeleri katıldı.

Saat 13.30'da başlayan genel kurulda sunuculuk görevini Suhal Çayır yaptı. Divan başkanlığına Necla Meşedilci, başkan yardımcılığına Hüsniye Meto, katip üyeliğe Tülay Taşkınlı seçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra genel kurulun açılış konuşmasını ADD Akhisar şube başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu yaptı.

Günhan Bakırlıoğlu;" Değerli konuklarımız ve değerli üyelerimiz ADD Akhisar şubesinin 13.genel kuruluna hoş geldiniz. Yirmi yılı aşan süredir ülkeyi yöneten siyasi iktidarın Kemalist Cumhuriyetimize yönelik saldırıları yanı sıra iç ve dış politika, güvenlik, eğitim, sağlık başta olmak üzere her alanda yönetim zafiyeti artarak sürmektedir. Salgın döneminde bu sorunlar katlanmış, son ekonomik krizin yükü geniş halk yığınlarına yıkılmıştır. Yeni yıl ile birlikte elektrik, doğalgaz, akaryakıt zamları halkın, esnafın ve üreticinin tahammül sınırını aşmıştır. Yükselen tepkiler karşısında bu zamların çok küçük bir kısmının göstermelik olarak geriye alınmış olmasının zora düşmüş milyonlarca yurttaşımızın derdine derman olmadığı açıktır. Temel gıda maddelerindeki KDV indirimi ise yapılan artışları karşılamaktan çok uzaktır. Diğer taraftan geleceğimiz olan gençlerimiz arasındaki işsizlik genel işsizlik oranının iki katını aşmıştır. Büyük umutlar ve özveriyle yarınlara hazırladığımız gençlerimiz ne acıdır ki, artık geleceklerini yurt dışında arama durumuna itilmişlerdir.Salgında can siperane çalışan sağlık çalışanlarımız hekimlerimiz ise hak ettikleri güvenceleri ve gelir artışlarını alamadıkları için ve üstelik şiddetle karşılaştıkları için ülkemizi terk etmenin yollarını aramaktadırlar. 

Yıllardır sürdürülen dışa bağımlı enerji politikaları ve özelleştirme, dış politik çıkmazlarla tetiklenerek kış ortasında önce doğalgaz, arkadan elektrik enerjisi krizine dönüşmüş; sonuçta, sanayinin kalbi durumundaki bölgemizde büyük tesisler üretimlerini günlerce durdurmak zorunda kalmışlardır. Elektrikli otomobil yapma iddiasının ve ihracatta patlama söylemlerinin ifade edildiği günlerde, enerji krizi nedeniyle başta otomotiv olmak üzere tüm sanayi üretimi günlerce durdurulmak zorunda kalınmıştır. Isparta ilimiz ağır kış koşullarında üç gün karanlıkta kalmıştır. Yaşanan bu karanlık tablo, ülkede, yıllardır süren Laik Cumhuriyet ve Aydınlanma karşıtı yolculuğa eklemlenmiş “kindar ve dindar nesiller yetiştirme" politikalarının acı sonucudur. Ülkemizin kuzeyinde başlayan ve sürmekte olan Rusya-Ukrayna savaşı ise bir zamanlar dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkesinden biriyken tarımda nasıl dışa bağlı hale getirildiğimiz gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vurmuştur.savaşan bu iki ülke bizim Ayçiçek yağı ve buğday ithalatını en cok yaptığımız ülkelerdir.ve bu ithalat durma noktasına gelmiştir.derhal yerli üreticilerin desteklenip yeniden tarım ülkesi olarak üretmeye başlamamızı zorunlu kılmıştır. Ülkemiz adeta bir beton ekonomisi cennetine dönüşmüştür, hazine garantili ödemeleri ile kullanmadığımız köprüler yollar ve hastayı bir müşteri gibi gören devasa şehir hastahaneleri ile, vergilerimizle bu oligarkları zengin eden zihniyetin esiri olmuş bir millet haline gelmiş bulunuyoruz. Samsun İlkadım anıtına yapılan saldırı, Uzunköprü’de Adalet Anıtı’nın yakılması, Kocaeli’de AKP yöneticilerinin Cumhuriyet’e dil uzatması büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'e karşı sistematik olarak uygulanan nefret politikalarının hangi boyutlara ulaştığının göstergesi olmuştur. Bu çirkin saldırıların teselli edici tek yönü ise, yükselen halk tepkisi ve Ulusumuz ’un Atatürk bağlılığının sevgi seline dönüşmesi olmuştur. Sürekli değiştirilen ve laiklikten uzaklaştırılan eğitim politikaları eğitimde kalite yerine vasatlığı getirmekte gelişmiş ülkelerin genç beyinleri ile çocuklarımızın yarışamaz hale getirilmesine neden olmuştur. Yurdumuzun kültürel zenginliği olan farklılıklarımız,mütemadiyen ötekileştirme yolu ile adeta birbirlerine hasım haline getilmek istenmektedir. Sorunlarımız anlattıklarımın çok ötesindedir. Öncelikle bu gidişi durdurup, ülkeyi uçurumdan kurtaracak bir yola girmek gerekmektedir. Ülkemiz yüz yıl önce tarihin ilk Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşını başarıya ulaştırarak, diğer ezilen ülkelere örnek olmuştur. Atatürk önderliğinde sürdürülen Kemalist kalkınma modeli başarıya ulaşmış, diğer ülkelerce de örnek alınmıştır. Tek çare yeniden Kemalist Devrim yoluna girerek halka umut aşılamaktır. Hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmez. Mutlaka ama mutlaka başaracağız. Başarmak zorundayız. Yaşasın Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye" dedi.

Akhisar şubesinin 13.cü olağan genel kurul faaliyet raporunu Av. Günhan Bakırlıoğlu okudu. Gelir gider ve bütçe raporunu Sabahat Uyar, Denetleme kurulu raporunu Tülay Taşkınlı, Disiplin kurulu raporunu Turhan Sungur okudu. 

Dilek ve temenniler bölümünde Turhan Sungur bir konuşma yaptı. Sungur;" Emperyalist işgale karşı vermiş olduğu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle işgal altındaki ulusların umudu ve önderi olmuş, yaptığı devrimlerle bir ulusun küllerinden yeniden doğmasını başarmış içinde bulunduğu çağın en modern ve çağdaş devletini kurarak bizlere emanet etmiş, Büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı 84 yıl oldu. Bedeni aramızda ayrılsa da ilkelerini ve hedefleriyle o bize önderlik etmeyi, bizim pusulamız olmaya devam ediyor. İnsanlık var oldukça devam edecektir. Onun kurmuş olduğu çağdaş, laik, demokratik tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bugüne 99 yıl geçmesine rağmen, emperyalist güçler, onun düşüncelerine ve kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletine saldırmaya devam ediyorlar. Ne yazık ki Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkemiz bugün cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı ve zor sürecinden geçmektedir. Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ulusal bağımsızlığımıza, emeğimize, geleceğimize, sosyal hukuk devletine ve yargı bağımsızlığına yönelik uygulamalar kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen, bu ucube sistemden kurtulmak gerek önümüzdeki seçim Türkiye için bir kader seçimidir. Biz çağdaş bir demokraside düşüncelerini açıklayan yargısına güvenen bir yurttaş olarak mı yaşayacağız ya da belirli bir şekilde tek bir adama biat etmiş kul haline mi geleceğiz? Bu tercihi yapmak zaten bir kader seçimidir. Değişimin sebebidir. Yan yana, omuz omuza dayanışma içerisinde daha da çoğalarak ülkemizin üzerindeki kara bulutları dağıtmak, insanlarımızın, mutlu, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayabilecekleri bir Türkiye ortak hedefimiz olacaktır. Şimdiden yarın seçim varmış gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısı, işçisi, köylüsü, esnafı, emeklisi, tüm duyarlı yurttaşlarımızla birlikte çalışmalara başlamalıyız. Koşullar neyi gerektirirse onu yapacağız. Ulusumuzun saygın ve seçkin insanları Mustafa Kemal Atatürk sevdalıları yarınların bugünlerden daha güzel olması dileğiyle hepinize sevgiler ve saygılar sunarım" dedi.

Genel kurulda söz alan Meliha Niğdeli;" Her gün daha azalıyoruz, bu kadar Atatürkçü olup da her gün sayımızın azalması acaba bizim eksikliğimiz mi? Neyi eksik yapıyoruz? Çoğalmamız gereken bir zamandayız. Sizlerden ricam, herkes bir veya iki kişi yanında getirmiş olsa, gelen kişilerin elini taşın altına koyması gerekecek. Bizlere katkıda bulunursanız, öncelikle gelip şubenin yerini görüp bir çayımızı içerseniz, o sıcak havayı koklarsanız eminim ki arkası gelecektir" dedi.

Daha sonra genç üyeler fikirlerini söyleyen konuşmalardan sonra CHP Manisa Milletvekili A. Vehbi Bakırlıoğlu söz aldı. Bakırlıoğlu;"

 

“ÇANAKKALE ZAFERİ KURTULUŞ SAVAŞININ ÖNSÖZÜDÜR”

Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu: Dün Çanakkale Deniz Zaferinin 107. Yılıydı. 250 bin şehit verdiğimiz bir zafer. 15 yaşındaki çocukların cepheye gidip şehit oldukları, onbinlerce kefensiz insanın yattığı bir yer Çanakkale. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizi andık. Çanakkale Savaşı dünya tarihini değiştirdi. Amaç Çanakkale boğazından geçip Payitaht’ı almak, Osmanlı’yı düşürmek ardından da çarlık Rusya’sına yardım götürmekti. Fakat bunda muvaffak olamadılar. Dünya’nın o güne kadar görmüş olduğu en büyük donanması Çanakkale önünde kaldı. Oradaki insanlar Çanakkale geçilmez deyip yurtlarını savundular. Orada Anadolu halkı Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tanıdı. Atatürk de Türk halkını tanıdı. Anadolu halkının vatanlarını korumak için neleri feda edebileceklerini gördü. Onu görmemiş olsaydı 19 Mayıs 1919’da o yokluklar içinde Samsun’a çıkmaya cesaret edemezdi. Çanakkale Zaferi Kurtuluş Savaşının önsözüdür.

“KEMALİZM’İN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLIYORUZ”

Bu Cumhuriyet’in hangi temeller üzerine kurulduğunu bildiğimiz zaman bugün yaşamış olduğumuz krizlerin temeline indiğimiz zaman Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet’in ne kadar önemli bir proje olduğunu ve Kemalizm’in ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.

CUMHURİYETİN TARIM POLİTİKALARI HAKKINDA

Türkiye gibi bir memlekette gıda krizinden bahsedilmesi saçmalıktır. Çok ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıyayız ve daha da derinleşecek. Bu ülkede yoklukları görebileceğiz. 1923 yılında 10 milyon nüfuslu bir Cumhuriyet var ve genç nüfus yok ne yazık ki. Bu ülkenin toprakları var ama ekip biçecek ne makine ne de insan var. Cumhuriyet, Devlet Çiftliklerini yapmış. Ekipman yokluğunda da Ziraai Donatım Kurumunu  kurmuş ve çiftçilerin ziraat aletlerinden faydalanması için kurum kurmuş. Tarım Kredi Kooperatiflerini kurmuş. Ziraat Bankasını kurmuş. Toprak Mahsulleri Ofisini kurmuş. Şeker Fabrikalarını kurmuş. Cumhuriyet, önemli bir tarım politikası ortaya koymuş fakat şu anki iktidarın bu politikadan vazgeçtiğini ve bu kurumları da özelleştirdiğini veya kapattığını görüyoruz. Sütte ciddi bir kriz var Türkiye Süt Endüstrisi bunlar döneminde özelleştirildi. Bugün gıda krizi yaşıyorsak Atatürk’ün politikalarından uzaklaştığımız için yaşıyoruz.

LAİKLİĞİN ÖNEMİNİ YAŞADIĞIMIZ YOKSULLUKLA ÖĞRENDİK

Sağlıkta bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir kriz var. Bu durumda Hıfzıssıhha kurumu neden kapatıldı diye sormamız lazım. Hıfzıssıhha kurumu kapatılmamış olsaydı bugün belki de böylesine ciddi bir sağlık krizi içerisinde bulunmazdık. Mesela köy enstitüleri bu topraklara özgü bir projeydi. Şu anki duruma baktığımız zaman bunun ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz.

Ekonomik kriz içerisinde yaşıyoruz şu anda dünyada en fazla enflasyonun olduğu ülke, TÜİK diyor ki bu ülkede yüzde 55 enflasyon var. Fakat herkes biliyor ki bu ülkedeki enflasyon yüzde 125. Enflasyonun yükselmesinin en büyük sebeplerinden bir tanesi dolardaki aşırı artış ya da Türk lirasındaki değerin düşüşüdür. Peki dolar neden 15 liraya çıktı? Bir tane tek adam var ‘Faiz sebeptir, Enflasyon sonuçtur’ diyor. Nas var, benim inancım böyle diyor. Biz aslında laikliğin ne kadar önemli olduğunu yaşadığımız yoksullukla öğrendik. Laikliğin olduğu bir ülkede bir adam çıkıp benim inancım böyle ben faizleri indiriyorum diyemez.

BU ÜLKEYİ KURALLAR ÜLKESİ HALİNE GETİRMELİYİZ

Atatürkçü Düşüncenin iki tane temeli var bunu da Uğur Mumcu’dan öğrendim. Birincisi çağdaş medeniyete ulaşmak. İkincisi de tam bağımsızlık. Bu ilkelerden uzaklaştığımız zaman başımıza bunlar geliyor. Geçtiğimiz günlerde genel başkanımız 3K’dan bahsetti. Bu ülkeyi kurallar ülkesi haline getirmek lazım. Daha sonra yeni kadrolar inşa edeceğiz. Yeni kurumlar inşa etmemiz lazım.

HIZLI DÖNEMİNDE 60 BİN, DUTLULU DÖNEMİNDE 30 BİN

Bir değişim olacak. Bu değişimden sonra bu dertler çözülecek mi? Bu ülkenin çözülmeyecek bir derdi de yok. Akhisar Belediyesi 3 yıl önce CHP’li bir belediye başkanı kazandı. 2018 yılında finisher makinesi var. Asfalt atıyor. Bir önceki yıl(Salih Hızlı dönemi) finishere verilen kira aylık 60 bin liraymış. Arkadaşlarımız bir yıl(Besim Dutlulu dönemi) sonra aynı makineyi 30 bin liraya kiraladılar aynı makineyi aynı şirketten. Burada daha öncesinde araba kiralamaya aylık bir milyon lira para veriliyorken araba satın alalım dediler taksitleri kira ücretinden daha ucuz ve 5. Senenin sonunda belediyenin 40 tane aracı olacak” dedi.

Genel kurulda çarşaf liste ile seçime geçildi.

Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu: Asiye Günhan Bakırlıoğlu, Meliha Niğdeli, Sabahat Uyar, M. Bilge Adıgüzel, Mehmet Kapaklı, Orhan Örs ve Nevin Başyiğit

 

xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx
xxxxx

  • Yorumlar 2
    Diğer Haberler
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.